Türkmeneli Tanıtımı
ŞEMSETTİN KÜZECİ
Türkmen, İslamiyet’i kabul ettikten sonra Türk milletinin Oğuz boylarına verilen addır. Türkmen kelimesi Türkçede yiğit ve cesur Türk anlamına gelir. Orta Asya ve Mavera un-Nehir ‘de yaşayan Oğuz boyları İslamiyet’le birlikte batıya doğru yayılmaya ve yerleşmeye başladı. İslam devletleri ve medeniyetlerinde önemli bir rol oynadı. Türkmen lehçesi, Türkçe’nin batı grubuna mensup Azerbaycan, Türkmenistan, Irak, Suriye ve doğu Anadolu’da konuşulan ağızdır. Irak Türklerinin konuşma dili Azerbaycan şivesi ve yazılı dili ise, İstanbul Türkçesidir.
Tarihçe
Türk orijinli Sümerlerden sonra, Türkmenlerin Irak’ta ilk görünüşü 54 Hicri 674 Miladi yılında olmuştur. 1055 yılında büyük Selçuklu sultanı Tuğrul beyin adına Bağdat’ta hutbe okunmasıyla başlayan Irak’taki Türkmen hâkimiyeti 1918‘e kadar yaklaşık 900 yıl devam etti. Orta Asya’dan göçen Türkmenler, 1000 yıl önceden başlayarak Selçuklular döneminde Irak’taki dağılımlar son şeklini bulmuştur. Türkmenler Irak’ta Celayirliler, Selçuklulardan sonra Erbil’de küçükoğulları, Musul’da Atabeyler, Kerkük’te Kıpçak oğulları, Akkoyunlular ve Karakoyunlular devletlerini kurmuşlardır. Osmanlı hâkimiyeti sona erdikten sonra İngilizlerin bu toprak’ta kurdukları Irak Devleti Türkmen varlığını tanımadı. Ve o günden bugüne kadar, Türkmenler Irak’ta makûs kaderlerini yaşamaktadırlar.
Nüfus
Türkmenler, Irak’ın kuzeyinde dağlık bölge ile düzlük bölge arasında kuzey batıda Suriye sınırlarından itibaren güney doğuda İran sınırlarına kadar uzanan engebeli, verimli ve her yönüyle zengin olan arazilerde yaşamaktadırlar. Batıda Telafer kasabasından başlayarak Musul, Erbil, Altunköprü, Kerkük, Dakuk, Tuzhurmatu Kifri, Hanekin, doğuda Mendeli ve Aziziye’ye kadar Şehir, kasabaları ve çevrelerindeki yüzlerce Türkmen köyleri Türkmenlerin yerleşim merkezlerini teşkil bölgelere Türkmeneli bölgesi denilir. Ayrıca Türkmenleri Kerbela ve Necef’te de yaşamaktadırlar.
Irak’taki Türkmenlerin nüfusu üç milyon civarındadır. Irak devletinin uluslararasında kabul edilen 1957 sayımlarına göre yaklaşık Irak nüfusunun Türkmenler %13’nü teşkil etmişlerdi. Kültür Merkezleri sayılan Kerkük, Erbil şehirleri, Telafer ve Bayat ilçeleri Türkmenlerin çoğunlukla yaşadıkları bölgelerdir. Ayrıca, Bağdat’ta 300.000 civarında Türkmen’in yaşadığı söylenir.
Kültür
Türkmenler, Irak’ta en çok yüksek tahsil görmüş oranına sahip kitledir. Tarih boyunca medeniyete büyük katkılarda bulunmuşlardır. Şiir’de Nesimi, Fuzuli, İzzettin Abdi Bayatlı, Hasan Görem, Felekoğlu ve Mehmet İzzet Hattat, Sanatta Osman Musullu, Reşit Küle Rıza, İzzettin Nimet, Abdülvahit Küzeci, Abdurrahman Kızılay, Ekrem Tuzlu, Erbilli Mişko. Dilde Mustafa Cevat, Edebiyat’ta Molla Sabir Kerküklü, Ata Terzibaşı, Ali Marufoğlu, Bilimde Prof. İhsan Doğramacı, Devlet yönetiminde Muzafferettin Gökbörü, İmadettin Zengi, Gazetecilikte Dr. Sinan Sait, İbrahim Dakuklu vb. Türkmen büyükleri sadece bir örnektir. Türkmeneli, TERT ve Al-Turkmaniye TV’leri Irak’ta Türkmenlerin görsel yayın organlarıdır. Irak Devleti tarihinde, bugüne kadar Türkmen Kültürünü yansıtan 100‘den fazla dergi, mecmua ve gazete gibi neşriyatlar yayınlanmıştır. Bunların başında, Beşir, Kerkük ve Türkmeneli Gazetesi’nin yanında Bağdat’ta Türkmen Kardaşlık Ocağının yayın organı olan “Kardaşlık Dergisi” Irak’ta Türkmenlerin en uzun süreli yayınlarıdır. Türkmen Kültürünü ve Türkmen bölgelerinde tarihi, mimari eserlerinden Erbil’de eerbil Kalesi, Gökbörü minaresi, Musul’da Hadbaa Camii, Karasaray, Baştabya, Telafer’de Telafer Kalesi, Kerkük’te Kerkük Kalesi, Gök minare, Taşköprü ve kırmızı kilise gibi önde gelen mimari eserler tarihe mal olmuştur.
Yeraltı Zenginlikleri
Irak’ta Türkmenlerin yaşadığı topraklar Irak’ın en verimli topraklarından sayılır. Tahıl ambarı olarak adlandırılan Telafer bölgesi ve Dakuk-Tuzhurmatu yaylası Irak’ın buğday üretiminin büyük bir kısmını karşılamaktadır. Bu topraklar, Hasasu, Dakuk Çayı, Aksu gibi Çayları Dicle Nehri üzerinde Musul ve Udaym barajlarından sulanmaktadır. Yeraltı zenginliklerine gelince, dünyanın en büyük ve kaliteli petrol yataklarından biri olan Kerkük yanı sıra Doğalgaz, Kükürt ve diğer madenlere sahiptir.
Eğitim
Irak Devleti, Milliyetler Cemiyetine üye olmak için yayınladığı 1932 deklarasyonu ile Türkmenlerin idari ve kültürel haklarının güvencesini vermesine rağmen bir yıl sonra mevcut Türkmen okullarını kapattı. Irak Devletinin anayasalarından Türkmen varlığından bahsedilmemektedir. 1930‘lardan itibaren Türkmenler bürokrasiden uzaklaştırılmaktadırlar. Siyasi, idari ve kültürel haklarından tecrit edilen Türkmenler normal vatandaşlık haklarını bile kullanamamaktadırlar. Türkmen varlığını ortadan kaldırmaya ısrarlı müteakip Irak hükümetleri her türlü asimilasyon, sindirme yok etme ve soykırım politikalarını uygulamaktadırlar. 100 yıldır bu uygulamalar hat safhasına gelmiş ve çeşitli şekiller almıştır. 24 Ocak 1970 kısa bir süre Türkmenler Kültürel hakları tanımış Türkmence okullar açılmış ancak sinsi oyunlarla okullar tekrar Arapça eğime başlamıştır. 1991 yılında K. Irak güvenlik bölgesinde Türkmenler İlk Türkçe “Doğuş” okulunu açtıktan sonra 20 civarında kreş, ilkokul, ortaokul lise okullarında Dohok, Erbil, Süleymaniye ve Kifri’de Türkçe eğime başlamıştır. 2003’te ABD2nin Irak’ı işgali sonrası Irak’ta resmen Türkçe eğitime başlanmıştır. Tüm Türkmeneli bölgelerinde 400 civarında temek ve şümul Türkçe eğitim veren okullarımız mevcuttur. Irak Eğitim bakanlığında Türkçe Eğitim Genel Müdürlüğü ihdas edilmiştir.
İnsan Hakları İhlalleri
-Kerkük’te Türkmen semtleri ve köylerinin yıkımı, müsadere edilmesi ve sakinlerinin göçe zorlanması,
-Türkmen şehir, semt, mahalle, amatör spor takımlarının isimlerinin değiştirilmesi,
-Türkmen illerinde Türkmenlere gayrimenkul satın alma ve ticaret yasağı konulması,
-Orduda ve önemli devlet kuruluşlarında görev alma yasağı,
-1920’de 2003’e kadar toplu idamlar, tutuklamalar ve katliamlar,
-Anadilimiz Türkmence eğitim, kültürel milli faaliyet yapma ve yayın yasağı,
-Kerkük şehrini Araplaştırma amacıyla, güneyden getirilen Arap aşiretlerini Kerkük’e yerleştirme, Türkmenlerin zirai topraklarını müsadere etme ve Türkmenleri zorunlu göçe tabi tutmak,
-Okul kitaplarında Türkmen tarihi ile ilgili bölümler çıkarılmış ve Irak’ta Türkmen varlığını anlatan her türlü kitap yasaklanmıştır.
-Nüfus kayıtlarında zorunlu milliyet değiştirme politikası uygulanması,
-Kerkük’te tarihi eserleri ile tanınmış Kerkük kalesi tesviye ediliştir.
1918- 2018 yılları arasında Irak’ta Türkmenlere yapılan Katliamlar
- Kaçkaç Katliamı, Telafer,1920
- Levi Katliamı, Kerkük, 1924
- Gavurbağı Katliamı, Kerkük, 1946
- Kerkük Katliamı, Kerkük, 1959
- Tazehurmatu Katliamı(1), Kerkük,1979
- Türkmen Liderlerinin Katliamı, 16 Ocak 1980
- Tazehurmatu Katliamı (2), Kerkük, 25 Mart 1991
- Altınköprü Katliamı, 28 Mart 1991
- Erbil Katliamı, 31 Ağustos 1996
- Tuzhurmatu Katliamı, 22 Ağustos 2003
- Telafer Katliamı (1), 9 Eylül 2004
- Telafer Katliamı (2), 21 Şubat 2005
- Musul Katliamı, 24 Eylül 2005
- Yengice Katliamı, 10 Mart 2006
- Karatepe Katliamı,4 Haziran 2006
- Kerkük Katliamı, 13 Haziran 2006
- Tavuk Katliamı, 8 Haziran 2007
- Amirli Katliamı, 7 Temmuz 2007
- Tazehurmatu Katliamı, 3 Haziran 2009
- Telafer Katliamı (4) 9 Temmuz 2009
- IŞİD’in Türkmen bölgelerimde yaptığı katliamlar, 2014-2017
Türkmen Siyasi Hareketleri
Tüm bu baskı ve zulme rağmen kültürlü bir toplum olan Türkmenler haklarını medeni ve sivil yollarla aramışlardır. 1960’ta Bağdat’ta kurulan Türkmen Kardeşlik Ocağı ve aynı zamanda İstanbul’da kurulan Irak Türkleri Kütür ve Yardımlaşma Derneği açık mücadeleyi sürdürdüler. Ancak, 16 Ocak 1980 tarihinde Türkmen liderlerinin idamından sonra siyasi mücadele zorunlu olmuştur. Aynı yılın Kasım ayında Irak milli demokratik Türkmen örgütü kuruldu. Ancak, 1985‘te faaliyetleri donduruldu. 1988 yılında Irak Milli Türkmen Partisi kuruldu ve 1991‘den kendini deklere etti. Ayrıca, İran’da da siyasi mücadele veren Türkmenler, bazı siyasi partiler ve örgütler kurmuşlardır. Körfez savaşı akabinde Irak’ın kuzeyinde teşkil edilen güvenli bölgede Irak Milli Türkmen Partisi faaliyetlerini devam ettirdi. Türkmeneli Partisi ve Türkmen Bağımsızlar Hareketinin kuruluşlarıyla genişleyen Türkmen siyasi hareketi 24 Nisan 1995 tarihinde bir araya gelerek Irak Türkmen Cephesi’ni(ITC) teşkil ettiler.
2003 sonrası Türkmen milli mücadelesine ve Irak Türkmen Cephesi ile birlikte demokratik, bağımsız bir şekilde mücadeleye başlayan bazı siyasi partiler kurulmuştur. Onlardan; Karar Partisi, Türkmen Adalet Partisi, Hak Partisi, Milliyetçi Türkmen Hareketi, Türkmen İrade Partisi, Irak Türkmen Kurtuluş Cephesi
Irak Türkmen Cephesi (ITC)
24 Nisan 1995 yılında Merkezi Erbil’de olarak kurulan ITC, tüm Türkmen kuruluşlarını toplayarak 1997’de 1.Türkmen Kurultayını ve 2000 yılında Türkmen Kurultayı’nı Erbil şehrinde düzenledi. İkinci Türkmen Kurultayından 45 kişilik Türkmen Şurası ve ITC başkanı ve Yürütme Konseyi seçildi. 3.sini 2004’te, dördüncüsünü 2005’te ve Beşincisini de 2008’te Kerkük’te gerçekleştirdi.
ITC, Irak devletinin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği çerçevesinde Irak’a demokratik, parlamenter, insan haklarına saygılı bir sistemin kurulması ve Türkmenlerin siyasi, milli, idari, kültürel haklarına kavuşmaları, Türkmen Şehri olarak Kerkük’ün özel bir statüsü veya merkezi hükümete bağlanması için ulusal ve uluslararası zeminlerde mücadele vermektedir. Irak Türkmenlerinin lobi çalışmalarını yapmakta olan ITC’nin, Ankara, Londra, Şam, Brüksel, Berlin ve ABD’de temsilcilikleri uzun bir süre faaliyet yaptı. Ancak bazı nedenlerden dolayı bu temsilcilikler birer birer kapatıldı. Şuanda sadece Akara temsilciliği mevcuttur.
Türkmen STK’leri
Irak’ın dışında Türkiye’de; Türkmeneli İşbirliği ve Kültür Vakfı ve ona bağlı Türkmeneli Kültür Merkezi Başkanlığı, Ankara, Konya, İzmir şubeli merkezi İstanbul’da olan Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Kerkük Vakfı ve Avrupa’da kurulan Türkmen dernekler ve diğer Türkmen kuruluşlarının ITC’ye destek vermesi Türkmen toplumunun ITC‘ye bağlılığını göstermektedir. Türkmeneli’ndeki Türkmenler varlıklarını istedikleri gibi yaşamaları engellemelere rağmen haklı mücadelesini demokratik, çoğulcu, bağımsız ve hur bir Irak’ın kuruluşuna kadar sürdürecektir.
100 Yıl Sonra Türkmeneli
ABD’nin Irak’ı işgaliyle birlikte 2003 yılının baharı Türkmenlere karakış oldu. Amerika Kürt peşmergelerine ortaklık karşılığı Kerkük’ü hediye etti. 10 Nisan 2003 tarihinde Kerkük’e Kürt Peşmergeleri doldu, tapu ve nüfus kayıtlarını yakarak şehri kontrol etmeye ve kaderinde oynamaya başladılar. Demokrasi ve özgürlük bekleyen Türkmenler bu defa ABD destekli Kürt işgaline uğradılar. Gözünü altındaki Petrole diken Kürt grupları şehri Kürtleştirmek için 800bin kürdün Kerkük’e yerleşmesini sağladılar. Kürt grupları sadece Kerkük’ü değil sahipsiz kaldığı için tüm Türkemenli bölgesini talep etmektedirler. Musul, Tuzhurmatu, Erbil ve Diyala bölgeleri de Kürt akınına uğradı. Ortadoğu’nun en büyük ilçesi ve %100 Türkmen olan Telafer’e giremeyen Kürtler, ABD’nin silahlı desteğini alarak şehri Eylül 2004 tarihinden bugüne dek bombalamaya, tahrip etmeye, insanlarını tutuklamaya ve göçe zorlamaya başladılar. Türkmeneli’nde bugün hiçbir Türkmen’in can veya mal güvenliği olmadığı gibi 15 yıl içerisinde verilen şehit sayısı Saddam’ım 35 yıllık dönemindekinden kat kat artmıştır.
Türkmeneli’nde eskisi gibi tutuklamalar, siyasi suikastlar ve katliamlar devam etmektedir. Telafer’de üç binden fazla şehit verilmiş ve binlerce civarında tutuklu vardır. 2009 yılında Tazehurmatu ve yine Türkmenlerin Çanakkale’si sayılan Telafer katliamında yüzlerce Türkmen şehit düşmüştür. Irak Türklüğünü Irak’ta yok etme planları sinsi oyunlarla devam etmekte sadece aktörler rol değiştirmektedir.
IŞİD İşgali ve Sonrası
10 Haziran 2014 tarihinde Musul ve Irak’ın birçok bölgesini işgal eden IŞİD terör Örgütü başta Telafer olmak üzere önemli Türkmen bölgelerine girmiş çocuk, genç, kadın ve ihtiyar silahsız demeden katletmiş ve genç kızlarımızı gasp ederek İnsanlık cinayetleri işlemiştir. Kerkük, Telafer, Tuzhurmatu, Dakuk, Beşir, Amirli, Tezehurmatu ve diğer Türkmen bölgelerinde IŞİD karşı Haşid Şabi ve Irak ordusuyla birlikte onlarca Irak’ı IŞİD’ten kurtarmak için yüzlerce Türkmen genci şehit düşmüştür.
Kerkük’te Bayrak Krizi ve Kürt Referandumu
Merkezi hükümetin ve güvenlik güçlerinin yokluğundan istifade ederek, fiili olarak Türkmen bölgelerini işgal eden Kürt peşmergeleri, bu emr-i vakilere hukuki kılıf ve yasal düzenlemeler hazırlamak için Parlamento ve mahalli seçimlerde her türlü hile ve sahtekârlığa başvurarak Türkmen temsil oranını asgariye indirmeye ve Anayasa’ya isteklerini 140. madde yoluyla gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar. Peşmergeler Türkmeneli’nin her yerinde terör estirerek, 2007 yılının sonunda gerçekleşmeyen Kerkük referandumu, bu maddeyi canlandırmak için var güçleriyle Kerkük’ü Kürt bölgesine ilhak edip devletlerini ilan etmeye hazırlık içerisinde idiler.
14 Mart 2017 tarihinde Eski Kerkük Valisi Necmettin Kerim Kürt Bayrağını Irak bayrağının yanında aslımasınız isteyerek 28 Mart’ta Türkmen ve Arapların boykot etmelerine rağmen Kerkük Meclisi Kürtlerin oyuyla kabul etmiş ve Kürt bayrağı Kerkük’ün tüm devlet dairelerine ve okulların Irak Bayrağıyla birlikte asılmıştır. Öte yandan Mesut Barzani’nin 25 Eylül 2017 tarihinde Bağımsızlık Kürt Referandumunun yapılmasına karar verirken, yine eski Kerkük Valisi boş durmadı. Kerkük Vilayet Meclisinden çıkardığı bir kararla Kerkük’ü de Referanduma tabi tutulmasını sağlamıştır. Irak Anayasasına aykırı olan 25 Eylül 2017 tarihinde yapılan referandum hem Irak devletince hem de komşu ülkelerce de tanıtmadı ve bölgede ciddi bir krize yol açtı. 16 Ekim 2017 Irak Ordusu, Irak Federal Polisi ile Haşit Şabi milis güçlerinin Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelere girmesi Başta Kerkük olmak üzere tüm tartışmalı bölgelerin güvenliği Irak ordusu tarafından geri alınıştır. Başta Kerkük Valisi ve Kerkük Vilayet Meclisi üyeleri olmak üzere referandumu destekleyen yaklaşık 400bin Kürt Kerkük’ü 4 saat içerisinde terk etmişlerdir. Kerkük’ün güvenliği Kerkük polisiyle Irak Federal Polisine geçmiştir.
Türkmen siyasi hareketinin başını çeken Irak Türkmen Cephesi ve diğer Türkmen Siyasi Partilerle birlikte Türkmeneli toprağını ve Türkmenlerin milli haklarını savunmak için mücadelesine devam ederken tüm özgür dünyadan insanlık adına destek beklemektedir.