Türkmeneli’nin Türk Dünyasındaki Kültür Elçisi
Kerküklü Şemsettin Küzeci
İnsanlar, kendileriyle ilgili düşüncelere sahip oldukları andan itibaren, gelecek değerlendirmesi ve endişesi içine girerler. Dünyaya geldiğiniz yer neresi olursa olsun, nasıl bir ortam olursa olsun, bu genel görüntü hepimizde vardır, olmaya devam edecektir.
Bir isim ve imza: Şemsettin Küzeci
01.07.1965 tarihinde Kerkük’te dünyaya geldi. Etrafında olup bitenlerin ne anlama geldiğiyle ilgili değerlendirmelerinden itibaren, sıkıntıların içinde bulmuş kendini. Ama çalışıp-çabalamak, gelecekle ilgili düzenini kurma gayreti içinde oldu hep. Sonra, şartlar gereği, Türkiye’ye göç etti. Ama gözü, gönlü hep Kerkük’te, Türkmenler üzerinde kaldı. Zaman içinde, Türkiye’de dostlarının sayısı arttı. Mutlu bir aile reisi olarak, fedakâr eşi, çalışkan ve hep güler yüzlü bir kızı ve oğluyla Türkiye’de aşarken, değişik yerlerde çalıştı. Her görevinde başarılı oldu, kendini kabul ettiren bir görüntü büyüklüğü ortaya koydu.
İki binli yılların başında tanıştığım Şemsettin Küzeci, “Suçum Türk Olmaktır” gerçeği ve acılarıyla hep yüzyüze geldi. Irak’ta öğretmenliği, sporculuğu, gazeteciliği, televizyon muhabirliği ve yapımcılığı var Şemsettin Küzeci’nin. Buralarda, hep başarılı ve kalıcı çalışmalara, haberlere, yapımlara imza attı. Aranılan ve takdir edilen bir isim ve imza görüntüsü ortaya koydu.
Bu deneyimlerini Türkiye’de pekiştiren, çevresinde sevilip-sayılan ve aranılan bir dost olduğunu yakinen gören ve bilenlerden birisiyim. Onunla dostluğum kısa zamanda gelişti. Birlikte pek çok ve güzel çalışmalara imza attık. Özellikle, Kerkük’ten gelen, Türkmenlerle ilgili her taze haberin O’nun aracılığıyla bize ulaştığını, Irak Türkmen Cephesinde görev yaptığı aylarda, yıllarda, bu kuruluşla ilgili her türlü yayının anında bana-bize ulaştırılmasıyla, Türkmen davasına ne ölçüde bağlılığını yakinen gördüm.
O, Şemsettin Küzeci ki; Irak’tan gelen her türlü haberin değerlendirilişini yaparken, paylaşmayı, birlikte hareket etmeyi öğretti, gösterdi. Kerkük ve Türkmenlerle ilgili her haber, Şemsettin Küzeci’yi yakından ilgilendiriyor. Kendisi Türkiye’de, gözü ve kulağı Irak’ta, Türkmenlerin, Kerkük’te yaşayan kardeşlerimizin üzerinde olduğu gibi, dünyanın değişik yererlinde yaşayan Türk kökenlilerle geliştirdiği iletişim ağıyla bilgi paylaşımını sürekli gerçekleştirerek, örnek ve olağanüstü bir azım ve gayret sergiledi. Bu çalışmalarıyla Azerbaycan’dan Fahri Doktora payesi alırken, diğer merkezlerden de aldığı değişik ödüller o’nun çalışma şevkini, alanını artırdı ve genişletti.
Kerkük çıkışlı, şairlerin, yazarların, gazetecilerin Türkiye’deki baş temsilcisi olan Şemsettin Küzeci, oradan gelen, bilgi ve belgelerin bizlere dağıtımında da bir haber ajansı gibidir. Anında ve zaman geçirmeden her türlü ulaşım aracılığıyla bu görevini yapar ve duyduğu mutluluğu da bizlerle paylaşır. Bu, o‘nun en çok beğendiğim, imrendiğim örnek aldığım (laf aramızda) biraz da kıskandığım yönüdür.
Ondaki Türkmen ve Kerkük Sevgisi
Şemsettin Küzeci’deki Irak, Türkmenler ve Kerkük sevgisi zirvededir. Oralarla da, orada yaşayan kardeşlerimizle ilgili iki satırın yazılması, bir cümlenin telâffûz edilmesi, her yerde, her toplantıda, her sempozyum veya seminerde Kerkük duygularının dile getirilmesi, rüzgârının estirilmesi bir vazgeçilmezlik içindedir Şemsettin Küzeci’de…
Hani, özellikle futbol takımları, daha doğrusu bu takımların taraftarları için kullanılıyor, “Fanatik” deniliyor ya… Şemsettin Küzeci’nin Türkmenler, Kerkük kelimelerinin geçtiği her yerde, her ortamda bu Şemsettin Küzeci fanatikliğini, hemen hisseder, görür adeta yaşarsınız… Hatta farkına bile varmadan bu atmosfer içine giriverirsiniz…
Şemsettin Küzeci, değişik toplantılarda veya ilgili çevrelerdeki kişilerle beni tanıştırırken; “2000 yılından bu yana, Anadolu Basınında, Irak Türkmen Cephesi ve Irak Türkmenleri, Kerkük’le ilgili yaklaşık 700 makale yazıp yayınlayan İsa Kayacan… Kendisini Irak Türkmenlerinin ve Türk dünyasının gönüllü yazarı olarak adamıştır” diye takdim ederken, tanıtırken, tanıştırırken, Küzeci’nin dışında kendilerini yetkili ve etkili olduklarını kabul edenlerin, benimle uzaktan uzağa ilgilenir görünmeleri, beni hep tereddütlere, endişelere sevketti.
İyi Bir Yönetici
Şemsettin Küzeci, iyi ve başarılı bir yöneticidir. Gündeminde yer alan ve çalışma alanı içine giren konulardaki sonuca ulaşma, başarıyı yakalamaya yönelik yönetim sergilemelerinde ciddidir. Taviz vermez. Hizmetin gereği, zaman zaman kırıcı bile olabilir. Ama sonuçta ortaya çıkan eser veya eserler gösterir ki, Şemsettin Küzeci yöneticiliğindeki mükemmelliği yakalamış, başarıya ulaşmıştır, ulaşılmıştır.
İlk Yazılarında Düzeltmeler
Kerkük’te yaşadığı yıllarda ve ilk yazılarının, denemelerinin gazete, dergi sayfalarına aktarılmaya başlandığı günlerde, yazdıklarını bir gazete yöneticisine verir… Bu yönetici, önce birkaç denemesi üzerinde düzeltme yapar. Ama bakar görür ki bu yönetici, bizim Şemsettin öğrenmeye yönelmeyecek, tembelliğe doğru gidiyor, “Bundan sonra yazılarını sen düzelt, tamamla, öyle getir” der. Bunun üzerine Şemsettin Küzeci mecbur kalır, yazıları üzerinde düzeltmelere girişir, başlar, sonunda epey mesafe alır… Ama bu gazetenin yöneticisi, yayın öncesi Şemsettin Küzeci’nin yazıları üzerinde belirli düzeltmelerini sürdürür. Yönetici, düzeltilen sayfaları atmaz, yayınlandıktan sonra hem gazeteden, hem de yayın öncesi düzeltilerek yayına giren yazılarını kendisine verir.
Şemsettin Küzeci bakar ki, “Şurada hata yapmışım, burada yanlış yapmışım” gibi düzeltmelerle kendini yetiştirir. Bugünkü Şemsettin Küzeci bu aşamalardan geçmiştir… O günleri, o gazete yöneticisi ve Allah’ın rahmetine kavuşan Nevzat Abdülkerim ile Seyfettin Biravcı’yı hiç unutamıyor. Tanışma fırsatı bulduğum ve şahsımla ilgili yazdığı bir makalesinden dolayı kendisiyle gurur duyduğum, Şehit olarak aramızdan ayrılan Seyfettin Biravcı’yı ben de unutamıyorum. Mekânları cennet olsun.
Evde Çocuklarına
Şemsettin Küzeci, evde çocukları Aybeniz’le Yunus karşısında da, önce iyi bir baba, şefkatli bir baba. Ama zaman zaman Aybeniz’e verdiği, gazete kupürlerinin kesilmesi, düzenlenmesi, dosyalanması, bilgisayarda değişik metinlerin yazılması, toplantılarda fotoğraf ve video çekimlerinde Aybeniz’e karşı tam bir “otorite”…olup çıkıyor.
Şemsettin Küzeci’nin bu özelliği çalışma hayatının her aşamasında ve kademsinde görürüz. O, yumuşaklığıyla, sertliğini birleştirerek gösteren, tavizsiz bir yönetici olup çıkar karşımıza. Burada gerek çocuklarının gerekse görev yaptığı yerlerde çalışanların yetişmeleri, hayat mücadelesinde başarılı olmalarının hedeflendiğini hatırlamalıyız.
İyi Bir Gazeteci ve TV Program Yapımcısı
Şemsettin Küzeci, iyi ve başarılı bir gazetecidir. Haber yazmadaki başarılarını yakinen gören ve bilenlerdenim. Attığı başlıklar, kısa, anlamlı ve haberin bütünlüğünü verebilen bir görünüm arz eder. Türkmeneli TV’de Arapça-Türkçe olarak yaptığı ve yayınlanan kültürel-siyasi ağırlıklı onlarca programda, Türkiye, Irak ve Türk dünyası çıkışlı üst düzey yetkililerle, başta Türkmen davası olmak üzere, değişik konuların yansıtılışındaki Şemsettin Küzeci ustalığını izleyerek, bilgilendiğimi ve bu programların günlerce konuşulmasından gurur duyduğumu kaydetmeliyim.
Genellikle Irak Türkmenleri’yle ilgili olarak; Azerbaycan, KKTC, Kırım, Makedonya, Romanya, Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Kosova ülkeleri başta olmak üzere, Türk dilli topluluk ve halkların yaşadığı pek çok merkezde düzenlenen kurultay, panel, seminer- sempozyum, gibi onlarca etkinlikte yönetici, koordinatör olarak bulunan Şemsettin Küzeci, buralardaki bildirileri, lobi çalışmaları, kültürel ağırlıklı sunumlarıyla da dikkat çekmekte, izlenmektedir.
Yönettiği dergi ve gazetelerdeki, kapak düzeni, haber başlıklarının, görüntülerinin yerleştirilmelerindeki farklılığı o’nda hep görürüz. Yaptığı röportajlar geniş kapsamlıdır, mesaj zenginliğini beraberinde getirir.
Şemsettin Küzeci teknolojideki gelişmeleri adım adım izleme ve kullanmada bir usta olduğu için,başarılı bir şekilde yönettiği www.kerkukgazetsi.com, www.avrasyagundemi.com Internet gazetelerinden yararlanarak izlemekte gecikmeyiz.
Irak’ta gazeteci olmanın zorluklarını ondan öğrenmişizdir. Bu zorlukların anlatılmasının, yazılmasının bir başka, yaşanmasının ise daha başkalık içinde olduğunu düşünmek gerektiğini, kabul etmek gerektiğini söylemeliyim.
Türkmeneli’nin, Türk dünyasındaki kültür elçisi Şemsettin Küzeci’yi, sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Prof. Dr. İsa Kayacan*
24 Saat gazetesi, Ankara
S, 8575, s, 2, 08 Mart 2008
* İsa Kayacan, T.C. Başbakanlık Basın Yayın Halkla İlişkiler Dairesinden emekli gazeteci