Kerküklü Bir Şair ” Şemsettin Küzeci
İsmail Kara
Ben, Kerkük adını ilk kez lise öğrencisi olduğum yıllarda duyuştum. Sanat ve edebiyatla ilgili katıldığım toplantılarda bazı üstatlarım (Yavuz Bülent Bakiler gibi), Kerkük’le ve Irak’taki Türkmenlere dolu dolu sözler, Anılar anlatırlardı. Onların çoğunu henüz dün söylenmişçesine hatırlıyorum.
23–25 Ağustos 2000 tarihinde Ankara’dan birkaç şair arkadaşlarımla Kastamonu’da Türk Dünyası Günleri etkinliklerinde bulunuyordum. Orada Kerküklü bir şair ve yazar dostla tanıştım; Şemsettin Küzeci …
Bana 24 Ağustos Günü “Suçum Türk Olmaktır” şiir Kitabını imzalamıştı. Daha sonra sık sık görüşmeye başladık “Yalaka” dergimizin bürosunda yaptığımız Şairler toplantılarını da kaçırmıyordu.
Küzeci, az konuşan. Çok dinleyen, ağırbaşlı bir insandır. Musul Üniversitesi beden eğitimi fakültesini bitirmiş, Irak 1. Futbol liginde top oynamış, beden eğitimi öğretmenliği yapmış, antrenörlük ve hakemlik diplomaları almıştır.
1985 yıllarından itibaren şiir ve yazıları Türkmence yayınlanan yurt gazetesi ve Kardeşlik dergilerinde yayınlamaya başlamış,1992 de ilk kitabı “Şehit Şair Kemal Ömer Bey”i yayınladı.
Irak edebiyatçılar ve yazarlar Birliği’ne ve Bağdat radyosunda ve Kerkük Televizyonunda Türkmence Spor programları yapması sebebiyle Irak Radyo Sinema ve televizyoncular sendikasına da üyeliği kabul edilmişti. Beş yıldan bu yana Türkiye’de yaşamaktadır.
1997 de Şair Sami Tütüncü ile “İki Gönül” başlıklı şiir kitabını da yayınlayan Küzeci’nin üçüncü kitabı “Suçum Türk Olmaktır” adını taşıyor. Küzeci, ayrıca merkezi Azerbaycan Bakû’de olan Dünya Genç Türk Yazarlar Birliği’nin ikinci başkanlığına seçilmiştir.
Şair ve Yazarımız hakkında bu bilgileri verdikten sonra, O’nun son kitabına dönmek istiyorum. “Suçum Türk Olmaktır “şiir kitabı 100 sayfa 1. hamur kâğıda basılı… Girişteki, Yani ilk şiir “Ben” adını taşıyan bir dörtlük;
“Türkoğlu Türk aslım benim
Oğuz boyu neslim benim
Şan şöhretli ismim benim
Ben Kerküklü bir Türkmen’im”
Türklük uğruna dünyanın birçok yerinde, Kerkük’te Irak’ta yetişen şairler ve yazarlar bir hayli mücadele vermiş ve vermektedirler, Nitekim Küzeci de “Yurt Sevgisi” adlı şiirinde;
“Bir acı yüzünden yurttan göç ettim
Seçtim gurbet yolun büyük suç ettim
Atamın emeğin erken hiç ettim
Bilmedim bu gurbet çok çok acıymış
İnsana en yakın kardeş bacıymış”
Esere adını veren “Suçum Türk Olmaktır” adlı şiir Kerkük’te yaşayan Türkmenlerin çektikleri, çileleri, işkenceleri oradaki yönetim tarafından çeşitli asimle politikalara maruz kalan ve tabi tutulan Türkmenlerin durumunu tıpatıp ifade etmektedir Küzeci…
Gecem gündüzüm acı
Vatan başımın tacı
Derdimin yok ilacı
Tek suçum Türk olmaktır
…
Özgürlüğe katıldım
Zindanlara katıldım
Köle gibi satıldım
Tek suçum Türk olmaktır
…
Diyar diyar sürüldüm
Sürgün oldum görüldüm
Dert çekmekten yoruldum
Tek suçum Türk olmaktır
…
Yurtsuz ocaksız kaldım
Türkün haline daldım
Artık candan usandım
Tek suçum Türk olmaktır
…
Kutsaldır mücadelem
Yazsın bunu mert kalem
İçimi sarmış elem
Tek suçum Türk olmaktır
Şairin duygularını çok iyi anlıyoruz. Yalnız hiçbir Türk’ün yurtsuz ocaksız kalmayacağını, tarih boyunca da kalmadığını belirtmekte yarar görüyorum. Kendisine sesleniyorum; “Burası da senin vatanın. Sen konuğumuz değil, bizden birisin”.
Şair, eserin 23. sayfasında yer alan “Niçin” adlı şiirinde, hiçbir şairin kullanmadığı bir mısra yazmış, okuyalım;
“Neşe sevinç ekmişim ben
Türlü hasret çekmişim ben
Dağı dağdan sökmüşüm ben
Niçin gözüm nemli bugün
Yaşıyorum gamlı bugün”
Hangi mısradan söz ettiğimi anladınız tabii…“Dağı dağdan sökmüşüm ben” Bu mısra şiirin gözbebeği, belki kitabın da… Bravo!
“Yaşantımız” adlı şiiri ise şöyle başlıyor;
“Biz ne saf insanlarız
Hülyalara dalmışız
Acılar sırtımızda
Karanlıkta kalmışız”
Çok güzel yorumlar yapılabilecek bir dörtlüğü şiirin… Yine eserin 29.sayfasında ‘Sevgilime 1’ adlı şiir ‘Sakla beni sevgilim, Saçının tellerinde’ diye başlıyor. Ustaca yazılmış bir dize…31.sayfada“Türkmen Kızına” adlı şiirinden iki mısrasını alıyorum aşağıya
‘Al şirin canım sana kurbandır
Zannetme aşkın biten romandır.’
Küzeci ‘nin eserinde bunlara paralel daha pek çok dizeler var. Bu kısacık yazımızda örnekleri çoğaltmak isterdik, yerimiz dar.
*(Anasam) Anadolu İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği bülteni; yıl:1 sayı.12 Mayıs 2001. Kayseri