Kerkük, Türkiye’nin Fay Hattı’dır
Şemsettin KÜZECİ
Yaklaşık Bir milyon nüfusu olan, Türkiye’nin Lozan’da kaybettiği, adıyla sanıyla Türk, suyu ve toprağı Türklük kokan, atalar yadigârı KERKÜK Şehri; Arap Baas Sosyalist Partisinin sinsi oyunlarını yok etmesine rağmen, dikta rejimin sona ermesi, Türkmenler için bir şeyin değişmediği tabirini kullanırsak zannedersem büyük ölçüde doğru olabiliriz. İki yıldan beri ABD2nin ırak’a operasyon yapıp, Saddam’ı yok ettikten sonra, başta Türkmenler olarak, Sünni Araplarda sıkıntılı günler yaşamaktadır…
10 Nisan 2003 tarihinden bu yana ABD‘nin kontrolüne geçen KERKÜK; bu defa da Kürtlerin hışmına uğramıştır… Dışarıdan gelip Kerkük’e yerleşen Kürt vatandaşları ve Kerkük Kürt Valisinin denetimine geçtikten sonra devlet dairelerine keyfi atamalar ve kadrolaşma planları başlamıştır. Kürt atamalarını sağlayan Vali Arap ve Türkmenleri Kerkük İl Meclisinde yok sayarak, antidemokratik bir kararla bu defa da Kerkük’ün 27 devlet dairesinden tek bir dairesinde Türkmen Genel Müdürü olan Şen ÖMER’i sadece Kürtlerin temsil ettiği Kerkük İli meclisi kararıyla, Milli Eğitim Müdürlüğü görevinden alınması, diktatörlüğün geri dönmesine delalettir.
Şehrin önemli dairelerine, Kürt müdürlerin atamaları elbette şehri Kürt Kentine doğru götüreceğinin planları uygulamaya geçmek anlamına gelmektedir. Olaya geniş perspektiften baktığımızda, ezelden beri Kerkük’te bulunan tarihi Türk eserleri ve şehrin cadde, sokak ve mezarlıklarda yazılan tarihler ve yazıtlar bu şehrin Türk olduğunu açıkçısına gözler önüne koyuyor: Kerkük Kalesi, Taşköprü kapısı, Yedi Kızlar, Helvacılar, Sona Gölü, Eski Kula, Çukur, Sakahana, Bulak, Korya, Cirit Meydanı, Sarıkahya, Gavurbağı, Şaturlu, Elmas, Tisin, Hamzeli, Hasa, Begler, Türbelik Mahallesi, Arafa, Bağdatyolu, Çay, Çift Kahve, Avcılar, Karakaç, Cuttak, Arapler Mahallesi, Meydan Mahallesi, Teke Mahallesi, Danyal Peygamber, Ahi Hüseyin, İmam Kasım, Zeve, Musalla, Piryadi, Kasaphana, Seyitkızı, Talimtepe, Neftderesi, Molla Abdullah Tepesi, GürgrüBaba, Hisar, Kara Hasan, Kümbetler, Tavuk, Teze, Tuz, Yorgantepe, Bilava, Tercil, Yenice, Beşir, Topzava Kızlayar, Bacıvan, Leylan ve Yüzlerce Türk isimlerini taşıyan Kerkük Şehri köyleri ile birlikte bir Türk diyarı olarak kendisini tarih boyu ispatlamıştır…
Kerkük’te kurumlara yapılan genel müdür atamalarında Kürtlere daha çok yer verilmesi, Kent Meclisi’nde tartışma yarattı. Ocak seçimlerinden bu yana Arap üyeleri ile Türkmen üyelerinin meclise katılmamalarına rağmen, Vali Abdurrahman Mustafa’nın Kerkük’ü, kuzeydeki Kürt yönetimine bağlamak için ABD’nin askeri yetkililerine yazılı başvuru yaptığı iddiası da Araplarla Türkmenlerin tepkisine neden oldu.
Bu uygulamalarla Kerkük Kürtleşemez. Çünkü daha önce de Saddam’ın sinsi politikalarına direnen Kerkük Türkmenleri bu defa da Kürtlere karşı direnecektir. Soylu Türk insanlarımız bu gibi haksızlıklara elbette tepki gösterecek, Kerkük’ün Türk olduğunu savunacak, kaldı ki, bu sıkıntılar nereye kadar devam edecektir. Şimdi ırak’ın Anayasası yeniden yazılıyor, Türkmenlerin asil unsur oldukları Anayasaya yazılmadığı takdirde, daha çok olayların çıkacağına dikkat çekmek istiyorum.
Bu nedenlerle Kerkük ve Irak’ın Türk bölgelerinde yaşam mücadelesi veren Türkmenler, büyük mitingler düzenliyor, protestolar yapıyor, kendilerini zincirlerlere, kelepçelere vuruyor. Ama ne yazık ki, Demokrasiyi getireceğim diyen ABD, Türkmenleri dikkate almıyor, üstelik hiçbir isteklerine ilgi ve alaka bile göstermiyor. Kaldı ki, Türkmenler ne yapacaklarını gerçekten de bugüne kadar anlamış değiller. Şii’lerin arkasında İran, Sünni’leri arkasında Suriye, Kürtlerin malum ABD ve İsrail, Türkmenlerin de artık Türkiye olduğunu Türkmenlerden iyi bilen diğer guruplar, bu duruşu her platformda Türkmenlerin başına kalkıp, sizler Türkiye’nin uzantısısınız demekten de bıkmıyorlar. Hâlbuki bugüne kadar Kum’da çıkan kararlar Şiirler tarafından, harfi harfine Necef’te uygulanıyor. Suriye’de den Sünnilere verilen destek vs. yardım, Kürtlere sağlanan maddi ve manevi güc’e karşı hiçbir Allah’ın kulu bunları gündeme getirmiyor. Sadece Türkmenlerin arkasında Türkiye’nin olduğunu, diyerek, Türkmen vizyonunu, kimliğini ve duruşunu Irak toplumu içerisinde başka boyutlara sürüklemeye çalışıyorlar.
Türkiye’nin Kerkük ve Musul ile ilgili hukuki, meşru hakları Lozan’da ve Lozan sonrası da ortadadır. Atatürk’ün nutkundaki tavsiyeler, bugüne kadar hiçbir iktidar tarafından gündeme getirilmedi Ancak, bazı Başbakanlar azledildikten sonra vicdan azabı korkusuyla, aklı başlarına geliyor, efendim İnönü bana tavsiyede bulunmuştu. Kuzey Irak’ı Türkiye’ye ilhak etmeliyiz. Etmesek Kuzey Irak Türkiye’yi kendisine ilhak eder… Allah Allah bu nerden çıktı. Zamanlaması mı yanlış yoksa? Bugüne 1974 Kıbrıs çıkarmasını yaparken, 1991’de Özal ve Alparslan TÜRKEŞ’ in palanlarına neden destek verilmedi. Toruntoy Paşa neden istifa etti. Acaba Atatürk’ün ve İNÖNÜ ‘ün tavsiyelerini bilmiyorlar mıydı? Yoksa işlerine gelmedi…
1 Mart 2003 tezkeresinden sonra Türkmenlere kin ve nefretle bakan ABD, Terör örgütleriyle derdine derman bakmak için, Türkiye’yi ne pahasına olursa olsun o bölgeye sürüklemek peşinde. Neymiş PKK, Irak’ın Kuzeyine yayılmışta… Peki, yayılmışsa o desteği kimden alıyor. Silah ve mühimmatların nerden sağlıyor… Yıllardır Kandil dağındaki kamplarda barınan PKK’lılar nasıl oldu da Irak seçimlerine katılırlar… Bu gerçekleri ABD hiç kimseden saklayamaz ne de Türk Hükümeti… Irak, Türkiye için çok önemli bir komşu ülkedir. Kerkük te Türkiye için önem arz eden bir milli meseledir Türkiye’nin FAH HATTI’DIR bunu herkes böyle bilmelidir. Kaldı ki, Büyük Ortadoğu projesi planları Türkiye için de çok önemli bir strateji taşıdığını, devletin ulusal güvenliğinden sorumlu kuruluşlar da bu konuyu tespit etmişler ve ne kadar ciddi bir mesele olduğunun da farkındalar. Bu nedenle de Türkiye’nin FAH HATTI ise Türkiye’de Ortadoğu’nun FAH HATI’ dır diyebiliriz.
ABD ve müttefikleri bugüne kadar Irak’ta asayişi, Kamu düzenini ve Iraklıların Can güvenlilerin sağlamadığı için ayrıca altyapı yetersizliği hak sayfaya vardığından ötürü Iraklılar ABD’ye karşı gelmektedirler. Türk askerinin gelişine sıcak bakmayan Kürtler ve Şii Araplar hayatlarını devam ettirmektedirler.
Aralık 2007 ‘de Irak’ın Türkmen şehri olan Kerkük’te Irak Anayasasının 140. maddesine göre Kerkük’ün statüsüyle ilgili yapılacak olan referandum öncesi Kürt gurupların neler yaptıkları dünyaca belli oldu. 2 sahta seçim, bir şüpheli referandum sonrası Türkmenlere ne yapılmışsa bu referandumda da aynısı yapılacaktır.
Buradaki duruma Türkiye bir çözüm bulmalıdır. Türkiye’nin sınırları tehlikede ise demek ki, Türkiye tehlikededir. Yanı oradaki Türkmenler; Türkiye’den çok şeyler bekliyor. Bu beklentiler de elbette Türkmenlere ve Türkiye’ye pahalıya mal olacaktır. Ne olursa olsun. ABD, Kürtler ve diğer bölücüler Kerkük’ün demografik yapısını bile değiştirseler. İnsanların Türklüklerini değiştiremezler. Yıkarsalar yıksınlar, Kerkük bir Türk şehridir ve Türk şehri de kalacaktır…
Ankara 2010