Türkmeneli’nin Hazinesi ATA TERZİBAŞI
Şemsettin Küzeci
Bilgin ve araştırıcı olarak ad yapmış olan Terzibaşı, üstün yeteneği ve geniş bilgisi sayesinde çok parlak ve paha biçilmez eserler kazandırmıştır edebiyatımıza. Desenli ve planlı yazılarında okuyucularına güzeli ve gerçeği göstererek, onların ruhunu okşayarak, kalplerinin derinliklerinde gizli kalmış güzel ve iyi duyguları uyandırmaya çalışır.
Terzibaşı hakkında bir şeyler yazmak çok zordur. Çünkü o birçok bilgi dalında en görkemli uzmanlardan sayılır. O dilcidir, folklorcudur, edebiyatçıdır. Fuzuli şünastır, araştırıcıdır, gazetecidir, eleştiricidir ve hukukçudur.
Irak’ta Türkmenler (Irak Türkleri) arasında dil ve edebiyat folklor araştırmaları yapan Ata Terzibaşı, Kerküklü Molla Ahmet’in oğlu Abdurrahman Ağa’nın soyundandır. Terzibaşı soyadı bu zattan gelmektedir. Dedesi Abdullatif Efendi Osmanlılar devrinde tabur imamlığı yapmıştır. Babası Ömer Terzibaşı, belediyede memurluk etmektedir.
Ata Terzibaşı 14.11.1924 tarihinde Kerkük’te Piryadi Mahallesinde doğdu. Önce mahalle mektebine verildi. Orada Kuran hatim etti. Sonra, ilköğrenimini altı sınıflı Türk mektebinde tamamladı. Kerkük’te Arapça öğretim yapan liseyi bitirdikten sonra 1946’da Bağdat Hukuk Fakültesine girdi. 1950 yılında mezun oldu. Memleketi Kerkük’e döndü ve avukatlığa başladı.
Ata Terzibaşı, daha genç denecek bir yaşta iken yani 22.11.1947 yılında Bağdat’ta çıkan El-Şura gazetesinde ilk defa olarak El Sahafa İndana başlıklı Arapça bir yazıyla gazetecilik hevesine kapılmıştır. Daha sonra Halep, şehrin de çıkan ünlü El Hadis dergisinde çeşitli yazıları arasında Fi Tarih El Rakaba Ala El Suhuf başlıklı altında uzunca bir inceleme yazısı bu derginin 01.04.1951 tarihli sayısında yer almıştır. 1952 yılında Kerkük gazetesinin yazarlar kuruluna katılmıştır. Alışılmamış bir tarzla bazı görkemli yazılar kaleme almıştır. Bu yazılar arasında eleştiri, biyografi, folklor ve bazı edebi ve tarih konuları, Türkçe olarak sade bir dille neşretmiştir.
1 Mayıs 1954 yılında ilk sayısı çıkan Alsakafa Alhadise dergisinin sorumlu müdürlüğünü yapmış ve bu dergide matbuat tarihi hakkında ve Kerkük petrol tarihi konulu ve başka yazıları yer almıştır. Daha sonra, Şakir Ağa Hürmüzlü ile ortaklaşa haftalık Afak gazetesini çıkarmışlardır. Gazetenin dördüncü sayısından itibaren hem Türkçe hem de Arapça kısmının başyazarlığını üstlenmiştir.
Gazetenin birkaç sayısı çıktıktan sonra mali durumu düzelmiş on sayfalıktan on altı sayfaya çıkarılması istenince gazete sahibi “Gazete kar etmez” diye razı olmayınca, ücretsiz olarak çalıştığı bu gazeteden ayrılmıştır. Bundan sonra gazete hasta bir halde çıkmaya devam etmişti.14 Temmuz 1958’de Cumhuriyet ilanından sonra Avukat Mehmet Hac İzzet ile Beşir adlı haftalık Türkçe Arapça olarak bir gazete çıkarmışlardı. Gazetenin başyazılarını kaleme alan üstat Terzibaşı, yazılarını en fazla yurtsal konulara ayırmıştı. Gazete halk tarafından beğenilmiş ve baskı sayısı iki bin beş yüz nüshaya ulaşmıştır.
Terzibaşı’nın ilk uğraşları önceden kaydettiğimiz gibi Arapça yazıyla başlar. Henüz genç denilebilecek bir yaşta iken (Mısır) da o zamanlar Arapça yazıları çıkarmıştır.
Ata Terzibaşı çeşitli dergi ve gazetelerde yazmıştır. Kahire’de El Risale, Beyrut’ta El Edip, Halep’te El Hadis İstanbul’da çıkmış Türk Yurdu ve Ankara’da çıkmakta olan Türk Dili bu arada sayılabilirler. Kerkük’te Kerkük ve Afak Gazetelerinin yazarları arasında yer alan Ata Terzibaşı Arapça El Sakafa El Hadise ve Türkçe Beşir adlı haftalık edebi gazetelerinin de sahibidir.
22 Mart 1959’da tevkif edildikten sonra Hile şehrine sürgün edilen Ata Terzibaşı nihayet özlediği hürriyetine kavuşmuş ve yazı hayatına başlamıştır. Kaleme aldığı yazıların sayısı kabarık konuları değişiktir. Bunlar arasında yazarlar şairleri düşünürler bilim adamları ve sanatkârlar geniş yer alırlar. Ama işin şaşıracak yanı, yaşayanlardan bir kimse hakkında iki satırlık bir yazı yoktur. Bu yüzden Hicri Dede, Hıdır Lütfi, Küçküne dev şair ve usta sanatkârımız Abdülvahit Küzeci çok şanslı sayılırlar. Terzibaşı onlar hakkında yazı yazdığı için. Ama prensiplerine bir türlü aykırı davranmayan yazar, bu yerli istidatları değerlendirmek amacıyla yazdığı yazıların bir takımını takma adla yayınlamıştı.
Terzibaşı’nın dokunaklı yazıları, yararlı araştırmaları ve yaratıcılığı yaşam boyu çağdan çağa taze ve tatlı bir meyve gibi aktarılır. Edebiyat dünyamızı aydınlatan parlak gün gibi renkli ışıklar saçacaktır. Oysaki gönüllerde bir çırpıntı olup gezerken adı tüm Türkmen bölgelerinde derin saygılarla geçmektedir.
Ata Terzibaşı çok cepheli bir araştırıcı ve bilgindir. Edebiyatımızın her türünde eser vermiştir. Bu mesaisinde onu diğer birçok sanatçılardan ayıran hususu, titizliği ile çalışmasıdır. Kültürümüzün tüm sahasında başarı göstermiş bir bilgindir. İptizale bayağıyla düşmeden bu vadide başarı kazanmak kolay değildir. Bunun için kesin bir zekâ, geniş kültür, seziş espri ve zarafet ister. Bu meziyetler Terzibaşı’nda bol bol mevcuttur. Bunları kullanarak kudretli bir bilgin oldu.
Onun kafasının içi edebiyatımızın ve kültürümüzün bütün estetik değerlerini hıfzeden bir hazinedir. Eserleri çok zengin ve orijinaldir. Kitap halinde basılan eserleri;
.Şarkı ve Türküler. Bağdat 1953
2.Kerkük Hoyratları ve Maniler 3 cilt1955,1956 ve 1957 Bağdat, Kerkük
3.Kerkük Havaları Bağdat 1961.
4.Kerkük Eskiler Sözü Bağdat 1962.
5.Kerkük Şairleri.1 cilt Bağdat 1963
6.Kerkük Şairleri.2 cilt Bağdat 1968
7.Kerkük Şairleri.3 cilt Bağdat 1989
8.Arzu Kamber Matalı Bağdat 1964/İstanbul,1971
9.Kerkük Şairleri 4.cilt Kerkük 2000
10.Kerkük Şairleri 5.cilt Kerkük 2000
11.Kerkük Şairleri 6.cilt Kerkük 2001
12.Kerkük Şairleri 7.cilt Kerkük 2001
13.Kerkük Şairleri 8.cilt Kerkük 2001
14.Kerkük Şairleri 9.cilt Kerkük 2001
15.Kerkük’te Matbuat tarihi.2 cilt-Kerkük,2001
16.Kerkük Hoyratları ve Manileri. İstanbul,1975
17.Kerkük Havaları. İstanbul,1980
18.Erbil Şairleri. Kerkük, 2004
Kerkük hoyratları ve manileri, bilimsel yöntemlere bağlı kalarak bizde yapılan ilk folklor çalışmasıdır. Bu kitabın kapsadığı konuları önceleri Kerkük gazetesinde teker teker ele almış, basamak basamak ilerletip geliştirerek kitap haline getirmiştir. Üç ciltlik olan bu eserin ilk baskısının birinci cildi Bağdat’ta ikinci ve üçüncü ciltleri eski harflerle Kerkük’te basılmıştır. Birinci ciltte hoyrat ve mani türlerini tarihi, edebi ve sanat yönlerinden incelemiş ve araştırmıştır. İkinci cildi cinaslara üçüncü cildi ise cinassılara ayırmıştır.
Hoyrat Irak’ın her bir karış toprağında yaşayan bir Türkmen’in anasından emdiği sütle belleğinde ve yüreğinin atar damarlarındaki kanlarda gizlenmektedir. Daha doğrusu hoyratla Türkmen yaşar, dilini öğrenir, varlığını sürdürür nasıl ki balığı sudan çıkarırken ölür Türkmenleri de hoyrattan uzaklaştırdın mı yavaş yavaş öz varlıklarını yitirirler. Çünkü hoyrat Iraklı Türkmenlerin ölümsüz bir simgesidir, dilinin özellikleri bu hoyratların dizelerinde gizlidir ve ölümsüz varlığıdır.
Çağlar boyunca dedelerimizden bize kalmış olan hoyratları inceleyen Terzibaşı’nın bu çalışmalarıyla Türkmen halk edebiyatının ne denli zengin ve köklü bir edebiyat olduğu saptanıldı.
Kerkük havalarında Terzibaşı hoyrat ve mani türleri dışında kalan öteki ses sanatı türleri üzerinde durmakta. Makamşinas ve araştırıcılar için paha biçilmez örnek bir kaynak sayılan bu kitap içerdiği bilgiler ve örnekler bakımından çok değerlidir. Birçok unutulmuş olan melodi ve ezgileri canlandırmakta ve yerli makamların nasıl icra edildiğini açıklamakta. Eser bu alanda yazılan tek olgun Türkmen eseridir. Karşılaştırmalı araştırmalar için çok yararlı ve gereklidir. Müzik tarihi için de öyledir.
Terzibaşı Kerkük eskiler sözü eserinde Kerkük şehrinde yaygın ve kullanılan atasözlerini derlemiştir. İlk derlemelerini gazetelerde konulara göre sınıflandırarak yayımlamışken, kitaba atasözlerini alfabetik sırayla almıştır. Bu eserinde Terzibaşı Türkçe ’de ilk kez olarak bu yerli atasözlerini bir takım ülke ve milletlerin atasözleriyle karşılaştırmıştır.
Bir diğer eseri olan Arzu Kamber masalında kapsamlı ve canlı halk masalını coşku ve içtenlikle anlatan ve bu alanda becerikli bir Kerküklü Hanım ağzından banda alıp, olduğu biçimde kaleme almıştır.
Terzibaşı’nın halk edebiyatımızdan derlediği ve kitaplığımıza armağan ettiği bu eseriyle ağız özelliklerini inceleme ve araştırma alanlarında pek değerli bir kaynak sağlamıştır. Ve bu eseri yayımlamakla bu alanda adımların atılmasına hem önderlik etmiş hem hız vermiş sayılır. Rastladığımız halk hikâyelerini derleyip yayınlama uğraşları bu çabanın ardından işbaşı yapmıştır.
Kerkük şairleri eseri pek büyük değer taşır. Eski Kerkük’te yetişen, büyüyen, buralı olup da başka yerlerde dünyaya göz yuman çok sayıda şairin yaşam öykülerini, edebi kişilik ve sanat değerlerini ele alıp eserlerinden bol bol örnekler vermeye uğraşmıştır. İlk üç ciltte söz konusu ettiği şairlerin resimlerini, el yazılarından örnekler vermişken sonraki ciltlerde bu belgelere yer verilmemektedir.
Terzibaşı’nın Kerkük matbuat tarihi adlı kitabında Kerkük’te ilk basımevi kuruluşundan 1985 yılına değin yüzyıllık süre boyunca kurulan basımevleri ve yayınlanan gazete dergi ve kitapların kronolojisi bulunmaktadır. Basımevlerinin tarihçesi eşliğinde, çalıştırılan makinelerin türleri çalışma sistemi, kullanılan gereçler, yöneticileri ve arada bastırılan eserler gösterilmekte.
Basın alanına, gelince gazete ve dergilerin ilk sayılarının çıkışı günü, yönetenler, durdurma ve yahut kapanışının sayı numarası, günü ve nedeni, çalışma süresi ve izlediği yön, yazarların tutumu, gazetenin tirajı ve seviyesi, aksaklıklar yayın organının tutumuna karşı halkın ve yazarların tepkisi. Tüm bunlar, yayınlanan yazılardan yapılan alıntılarla belgelenmekte ve pekiştirilmekte.
Son olarak Ata Terzibaşı, üstadımızın çok kuvvetli bir makale yazarı olduğunu Arapça yazarken, birinci sınıf bir kâtip olduğunu kaydetmek yerinde olur.
Irak Türkmen Kültürüne ve Sanatını yapmış olduğu hizmetlerinden dolayı, Merkeze Azerbaycan’da bulunan “VEKTOR” Uluslar arası İlim Merkezi tarafından 2007 yılında Fahri Doktora payesi ile ödüllendirildi.
2008 yılının ilk gününde Türk Dünyası Yazarlar ve Sanatçılar Vakfı tarafından her yıl dağıtılan Türk dünyası hizmet ödüllerine Irak Türkmen edebiyatı ve kültürüne yapmış olduğu hizmetlerinden dolayı bu yıl Ata Terzibaşı ödüle layık görüldü.
Ankara, 2008