2003 Sonrası Irak’ta Medya ve Basın Özgürlüğü

2003 SONRASI IRAK’TA MEDİA VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ

ŞEMSETTİN KÜZECİ

Özet

Irak’ta medya tarihi ve basın özgürlüğü ’nün temeli M.1869 yılında Osmanlı Valisi Mithat Paşa’nın Bağdat’a atanmasıyla başladı. 15 Haziran 1869 tarihinde “Zevra” adında haftalık bir gazete Türkçe ve Arapça yayın hayatına başladı. 48 yıl boyunca 2607 sayı yayınlanan Zevra 1917 yılında İngilizler tarafından yayını durduruldu. 25 Haziran 1885’te Musul’da Musul gazetesi ve 31 Aralık 1889 tarihinde Basra gazetesi yayınlandı. Osmanlı döneminde Irak’ta toplam 87 yayın organı hayata geçirilmiştir. Bu dönemde Irak’ta basın kanunu Osmanlıya tabi olmuştur. 1908’de çıkan “Matbuat Nizamnamesi” de Irak’ta uygulanmıştır.

Irak’ta Kraliyet ve Cumhuriyet döneminde basın yeni bir boyut kazanmıştır. 1925 Irak anayasasının ardından gelen tüm anayasaların içerisinde bazı maddelerinde fikir ve İfade özgürlüğüne vurgu yapılmış, ama gerçek anlamda uygulanmamıştır. 22 Mart 1932’de Irak’ta ilk radyo yayını ve 1956 yılında televizyon yayını başlamış, ancak Irak hükümetinin tekelinde yönetilmiştir. Basın özgürlüğü ise hemen hemen İktidarın siyasi politikası ile paralel olarak yürütülmüştür.

2003 sonrası ABD’nin Irak’ı İşgali neticesinde feshedilen Irak Enformasyon Bakanlığı ve yerine tesisi edilen “Irak İletişim Ağı” ile Irak’ta medya ve basın özgürlüğü konusunda yeni bir dönem başlamıştır. Basında uygulanan sansür tamamen yok edilmiş, yerine hür iradeye sahip bir basın sektörü ortaya çıkmıştır. Ancak bu sektör gerçek anlamda Irak’ta medya ve basın mesleğinin seviyesini ve basın meslek ahlak kurallarını yok sayarak, mezhepçiliğin, particiliğin hâkim olduğu medya bir şantaj aracı olarak kullanmaya başlanmıştır. Basın özgürlüğü ise, iktidar ve siyasi partilerce bir çeşit sansür yayın sonrası uygulanmıştır. Bu çeşit sansürün yerine infaz, yok etme ve sinsi uygulamalar devreye girmişti.

Bu bağlamda iki dünya savaşı esnasında Dünya’da öldürülen basın mensuplarının sayısı 65 olurken Irak’ta 2003 sonrası, 31 Aralık 2007 tarihine kadar 280 ve Kasım 2019 tarihli oranlara baktığımızda yaklaşık 361 yerli ve yabancı basın ve medya mensubunun öldürüldüğü saptanmıştır.

Başta Irak olmak üzere Ortadoğu ülkelerinde basının her zaman devlet kontrolünde olduğu gibi Irak’ta da basın-medya devletin ve siyasi partilerin güdümünde yönetilmektedir. Irak’ta medya ve basınının özelliği ise, “görüş basını” olarak yansıtılmaktadır.

 Giriş

Irak[1], dünyanın en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapmış olan aşağı Mezopotamya bölgesinde kurulmuş bir devlettir. Bugün Irak, Ortadoğu’da yer alan stratejik mevkii yanında sahip olduğu petrol rezervleri ile Körfez‘in en önemli ülkelerinden biri durumundadır.

1534–1918 yıllarında Osmanlı Devleti tarafından idare edilen Irak, Lozan Antlaşması’ndan sonra İngiltere’nin denetimine girmiştir. İngiltere’nin 1971’de Ortadoğu’dan tamamen çekilmesi ile, bu bölge üzerinde ABD hakim güç olmaya başlamıştır. Soğuk Savaş sonrası Ortadoğu’da etkisini artıran ABD’nin Irak’a özel bir politik ilgisi vardır. Irak, Osmanlı Devleti‘nden koparıldıktan sonra İngiliz mandası altına girmişti. 1932 yılında Cemiyeti Akvama üye olarak Ortadoğu‘da kurulan resmi bir devlet statüsünü kazandı.

Irak, Osmanlı döneminde Musul, Bağdat ve Basra eyaletlerinin bir araya gelmesiyle oluşmaktaydı. Üç asil ve birkaç etnik grubun birlikte yaşamaları Irak’ı mozaik bir ülke haline getirmiştir. Yaklaşık 40 milyon nüfusa sahip olan Irak’ın %97’si Müslüman, %3’ü gayrimüslimdir. %50 Şii, %45 Sünni ve %5 da diğer mezheplere bağlı gruplardan oluşur. Irak’ın etnik dağılımı ise %61 Arap, %17 Kürt, %13 Türkmen, %5 Arami (Süryani) ve %4’ü de Yezidi, Ermeni ve diğer etnik unsurlardır. Şiiler Araplar Güney Irak’ta yaşarken, Bağdat civarında Sünni Araplar, Kuzeyde ise, Kürt ve Türkmen nüfusu ağırlıklıdır.

Irak’ta çok önemli petrol yatakları mevcuttur. Suudi Arabistan’dan sonra dünyanın en büyük ikinci petrol rezervine sahip ülkedir. Irak varlığını bu kaynakla sürdürmektedir. ABD’nin İkinci Körfez hareketi sonrası Saddam iktidarını yok ederek Irak’ı işgal etmiştir. Irak tarihinin ABD tarafından yeniden şekillendirildiğini söylemek mümkündür.

Irak; 1918–1921 yılları arasında İngiliz mandası altında varlığını sürdürürken 23 Ağustos 1921 tarihinde Kraliyet dönemi başlamış, İlk Anayasası Irak Temel Kanunu adı altında 1925 yılında kabul edildi. 1932 yılında Temel İlkeler Deklarasyonunu kabul ederek, Cemiyeti Akvam üyeliğine kabul edildi. Böylece 3 Ekim 1932, Irak devletinin kuruluşu olarak tarihe geçti. 14 Temmuz 1958 devrimi ile Irak Cumhuriyeti İlan edildi.[2]

Cumhuriyet’in temel yasası 1958’de geçici Anayasa olarak kabul edildi. 1964, 1968, 1990 yıllarında Irak Anayasaları Cumhuriyet iktidarlarının benimsedikleri doğrultuda yazıldı. 1968 yılında bir darbeyle Abdülkerim Kasım’ı deviren Baasçılar İktidara gelerek Irak’ı yönetmeye başladır. Bu durum 2003 yılına kadar devam etti. Nisan 2003 yılında Irak rejimi (Saddam iktidarı ve Baas Partisi) devrildikten sonra, 30 Haziran 2004/ 31 Ocak 2005 tarihleri arasında geçerli olmak üzere, 62 maddeden oluşan bir geçici Anayasa, işgalci güçlerin direktifleriyle yazıldı. Ardından da tartışmalı bir referandum sonucu, 15 Ekim 2005 tarihinde 144 maddeden oluşan Irak’ın şu anda yürürlükte olan Anayasası kabul edildi.

Irak’ın kuruluşundan bu yana kabul edilen bütün anayasalarda hak ve hürriyetler maddeleri çerçevesinde fikir, ifade, düşünce ve basın yayın özgürlüğü hakları benimsenmiştir. Ancak, bu hak ve özgürlükler hiçbir zaman yasalarda olduğu şekilde uygulanmamıştır. Tüm iktidarlar bu hakları hemen hemen kendi lehlerine uygulamışlar, işlerine geldiği zaman basını özgürlüğünü serbest bırakmışlar, işlerine gelmediği zaman da sansür uygulamışlardır.[3]

Irak coğrafyanın getirdiği sorunlarla karşı karşıyayken 1980’den bu yana çok ciddi sıkıntılar yaşamış, siyasi oyunlara maruz kalan ve sekiz yıl süren Irak-İran savaşı, 1990’da birinci ve 2003’te ikinci Körfez savaşlarının bölgeye ve Irak halkına verdiği istikrarsızlık, Irak halkını ve komşu ülkelerini derinden etkilemiştir. Böylesine bir yıkımla karşılaşan ülkede her şeye rağmen yaşam ve hayat devam etmiştir.

Irak’ta Yazılı Basın Tarihinin Başlangıcı

Irak’ta ilk gazete 1869 yılında dönemin Bağdat Valisi Mithat Paşa’nın Osmanlı Devleti tarafından Bağdat’ta Vali atanmasıyla çıkarılmıştır. Reformcu Vali Mithat Paşa tayininden iki ay sonra Paris’ten Irak’a ilk matbaayı getirmiştir. Vilayet Matbaası adı altında faaliyete başlayan matbaa Irak’ta Zevra adı altında ilk gazeteyi 15 Haziran 1869 tarihinde Arapça ve Türkçe olarak yayınlanmaya başladı.[4] Ancak, bazı kaynaklara göre Irak’ta yayınlanan ilk gazete Zevra değil, Jurnal Irak gazetesidir.[5]

Osmanlı yönetimindeki Irak’ta iletişim sisteminin temel özellikleri şunlardır: Gazeteciler gerçek anlamda gazeteciliği meslek olarak benimsememişlerdir. Çoğu amatör bir şekilde gazetecilik yapıyordu. Osmanlı devletinde memur olanlar, toplumun aydın kesimleri olarak basında çalışmışlardır. Bu nedenle Osmanlı döneminde ne herhangi bir gazete bir sanayi projesine yönlendirildi, ne de bu alanda çalışan gazeteciler tüccar veya sanayici oldu.[6]

1865’te Matbuat Nizamnamesi’nin düzenlenmesinden sonra, Türk basın hayatı yeni bir döneme girdi. Irak (Bağdat, Basra, Musul) vilayetleri o dönem Osmanlının idaresinde olduğu için Matbuat Nizamnamesini olduğu gibi uygulamaktaydı. Bu nizamname, ön sansürü bütünüyle kaldırıp, yabancı basının sorumsuzluklarına da sınırlar getirmişti. Nitekim Nizamname’nin üçüncü maddesi, yabancıların da yerliler gibi muamele göreceklerini hükme bağladığından, dokunulmazlıkların basın alanına da yayılması önlenmiş oluyordu.

Nizamname bir ön sansür koymuyordu ama ağır para ve hapis cezalarıyla, başta padişah olmak üzere, bütün idareyi (bakanlar, meclisler, mahkemeler, devlet kurumları ve memurlar), yabancı devlet başkanları ve temsilcilerini, suçlayıcı ve kötüleyici yayınlardan koruyordu. Nizamname, umumi çizgileriyle 1909 yılına kadar yürürlükte kaldı.[7]

15 Haziran 1869 tarihi, Osmanlı döneminde Irak’ta basın tarihinin başlangıç tarihi, aynı zamanda basın bayramı olarak kabul edildi. Zevra’nın Arapça ve Türkçe yayınlanması aynı zamanda Irak’ta Türk basın tarihinin de başlangıcı sayılmaktadır.[8]

Zevra gazetesi 48 yıl boyunca 2607 sayı yayınlandı.  Son sayısı ise, 11 Mart 1917 tarihinde Bağdat’ta yayınlandıktan sonra İngilizlerce kapatıldı. 1908 tarihinde Osmanlı Anayasası kabul edilene kadar Bağdat’ta yayınlanan tek gazeteydi.

 Irak’ta İlk Matbaalar

Osmanlı döneminde Bağdat Ordusu’nun baskı ihtiyacını karşılamak amacıyla bir taş basma matbaası da yine Vali Mithat Paşa tarafından aynı tarihte Bağdat şehrinde te’sis edilmiştir. Bu matbaa ile askeriyeye ait belge, broşür ve özel kitaplar basılırdı ki bunlar çok kez halktan gizli tutulan kanunları içine aldığı için sadece büyük rütbeli subaylara dağıtılırdı.[9]

Irak’ta baskıcılık önce taş basma matbaalar yöntemiyle gerçekleştirildi. Nitekim Kâmil Tebrizi’nin matbaası (M.1861) yılında Abbas Mirza adında bir kişi tarafından Bağdat’a getirilmiştir. Ayrıca, 1859 yılında Musul’da ilk taş basma matbaa, yabancılardan oluşan Dominika’n papazları tarafından kurulmuştur. Musul Vilayetinde Osmanlı’nın resmî gazetesi olarak Musul 25 Haziran 1885 tarihinde yayınlandı. Musul, Zevra’dan sonra Irak’ta yayınlanan ikinci gazete idi. Ayrıca, Osmanlı döneminde Musul’da beş gazete birden yayınlanıyordu. Musul Gazetesi 1918’de İngilizlerin Musul’u işgal ettikleri tarihe kadar yayınlandı. Ayrıca Cemalettin Baban, 1913’te 15 günde bir Arapça ve Türkçe olarak Musul’da yayınlanan Musul derginin de imtiyaz sahibi ve yazı işleri müdürlüğünü yaptı. Bu dergi beş sayı yayınlandıktan sonra belirsiz nedenlerden dolayı yayını durduruldu.

Musul’a bağlı Kerkük şehrinde ise, ilk matbaa 1878 yılında Vali Feyzi Paşa tarafından kuruldu. Bu matbaaya da “Vilayet Matbaası” adı verildi. 1911’de Abdullah Kazım Paşa Kerkük’e Vali atandığında Sanayi Matbaasını kurdu. Bu matbaada Havadis Gazetesi ile Maarif Dergisinin yanı sıra birçok dini ve edebi kitap da yayınlandı.[10]

Kerkük’te İlk Gazete ve Dergi

Osmanlı döneminde Kerkük’te bir gazete ve iki dergi yayınlandı. 24 Şubat 1911’de Kerkük’te yayınlanan Havadis Gazetesi, Kerkük’te Türkçe yayınlanan ilk gazete oldu. Bu gazetenin imtiyaz sahibi Mehmet Medeni Kutsizâde idi. Edebiyat editörlüğünü Türkmen gazeteci Ahmet Medeni Kutsizâde yaptı. Havadis Gazetesi yedi yıl boyunca 25 Kasım 1918 tarihinde İngilizlerin Kerkük’ü işgaline kadar Kerkük’te yayınlandı. O dönemde en uzun süreli yayınlanan gazete olmuştu. Gazete’nin üst köşesinde “İslami Genel Gazetedir. Geçici olarak haftada bir yayınlanır” yazısı yer almaktaydı. Bu gazete dopdolu konularıyla Kerkük’teki kültürel, siyasi ve sosyal haberlerin yanında dünya haberlerine de yer vermekteydi. Ayrıca, edebiyat konusunda Kerküklü Hicri Dede, Muhyettin Kabil, Seyit Mahmut Urfi ve Nesimi Kutsizâde gibi Türkmen şairlerinin şiirlerine de sık sık yer verirdi. Havadis gazetesi’nde, Bağdat ve Kerkük’te yayınlanan kitap, dergi ve gazetelerin haberleri de yer alırdı.

Kerkük’te Havadis gazetesinin yanında 1913 yılında 15 günde bir kültür, sanat ve edebi konularını kapsayan Maarif dergisi tanınmış Türkmen gazeteci, şair Ahmet Medeni Kutsizade’nin çabalarıyla yayınlanıyordu. Bu derginin imtiyaz sahibi de Mehmet Cevat Necipoğlu’dur. Maarif dergisinin yayını kısa sürmüştür. Yedi ay boyunca 13 sayısı yayınlanmış ve yerine Kevkebul Maarif dergisi geçmiştir. Bu dergi, Maarif dergisi’nin kapatılmasından sonra Kerkük’te kültür alanındaki ortaya çıkan boşluğu doldurmak amacıyla yayına koyuldu. Kevkebul Maarif dergisi Kerkük sanayi matbaasında ayda üç defa olarak basılırdı. Bu derginin neden durdurulduğu konusunda kesin bilgi elde edilemedi. Dergi’nin 10 sayısı yayınlandı.

 Basra’da Basra Gazetesi

Osmanlı Devleti’nin Bağdat ve Musul’dan sonra Irak’ın ikinci büyük şehri olan Basra vilayetinde, 31 Aralık 1889 tarihinde Basra gazetesini yayınladı. Basra, Irak’ta Zevra ve Musul’dan sonra üçüncü ve Basra’da yayınlanan ilk gazete oldu. Bu gazetenin yayını 25 yıl sürdü. Osmanlı döneminde Basra’da 12 gazete yayınlandı. Bu gazetelerin altısında çalışan gazetecilerin Türkmen kökenli oldukları saptanmıştır. Gazetelerin ya imtiyaz sahibi ya yazı işleri müdürü ya da editörleri Türkmen gazetecilerden oluşmaktaydı. Kerkük kökenli Türkmen gazeteci Mektubizâde; Ömer Fevzi, Basra basınının öncülerinden biri sayılırdı. Mektubizâde; 1909’da Basra’da ikinci gazete ve Meşrutiyet’ten sonra ilk gazete sayılan İkaz gazetesinin Türkçe bölümü editörlüğünü yaptı. Bu gazete’nin sahibi ve yöneticisi Hacı Süleyman Feyzi El-Musullu idi.

1910’da Mektubizâde; Basra’da yayınlanan Tezhip gazetesi’nin Türkçe editörlüğünü, Yeni Feyz gazetesi’nin sorumlu yazı işleri müdürlüğünü, Attı gazetesinin imtiyaz sahipliği ve sorumlu yazı işleri müdürlü görevlerini yürütüyordu. Mektubizâde; 1913’te yine Abdulvahap el-Tabtabai tarafından çıkarılan Seda El-Destur gazetesinin sorumlu yazı işleri müdürlüğü ve Türkçe editörlüğünü yaptı. Bu gazete İngilizlerin 1914 yılında Basra’yı işgal etmelerine kadar yayını devam etti. Basra’da aktif gazetecilik yapan diğer bir Türkmen gazeteci ise, Erbilli Avukat Davut Niyazi idi. Yeni Feyz gazetesinin imtiyaz sahibi olmasına rağmen İzharulhak adında Basra’da yayınlanan gazetenin sorumlu yazı işleri müdürlüğünü yaptı. Bu gazetenin imtiyaz sahibi Musul’un ileri gelenlerinden Kasım Celmiren idi.

1910–1913 yılları arasında Basra’da yayınlanan Basratul Feyha gazetesi Kerkük’te yayınlanan Havadis gazetesinden sonra Irak’ta renkli olarak yayınlanan ikinci gazete idi. 14.05.1918 tarihinde, İngilizlerin Irak’ı işgal etmesiyle Osmanlı dönemi sona ermiştir.[11]

Osmanlı döneminde Irak’ta yazılı basın çok sesli bir dönem yaşadı diyebiliriz. Özellikle de basın özgürlüğü konusunda iktidarı uyarıp eleştiriler ve çözüm önerilerini yazmakla, ülkenin birçok problemlerine çözüm buldu. Halkın ufkunu genişletti.[12]

Osmanlı döneminde 1869–1918 yılları arasında Irak’ta yayınlanan gazete ve dergilerin sayısı; Bağdat’ta 51 gazete ve 11 dergi Basra’da 16 gazete, Musul’la Kerkük’te altı gazete ve iki dergi olmak üzere toplam 87 adet yayın yapılmıştır.[13] Ancak, araştırmalarımız sonucu bu sayı kadarı gözle görünen ve elle tutulan gazete ve dergi yayınları bulmadık. Titizlikle yaptığımız araştırmamızda 50 civarında gazete ve derginin kimliğini çıkardık. Diğer kayıp gazete ve dergilerin arşivinin tutulmadığının gerçeğine vardık.

 İngiliz Mandası Altında Irak’ta Basın Gelişmeleri

Irak, 14 Mayıs 1918/28 Ağustos 1921 yılları arsında İngiliz Mandası altında idare edildi. O dönemde yayınlanan en önemli gazetelerden; Arapça ve Türkçe olarak iki günde bir yayınlanan Arap ve Avukat el-Basriye gazeteleri (Time gazetesini Farsça ve İngilizce tercümesi) dönemin önde gelen gazetelerinden sayılırdı. İngilizler, Osmanlı döneminde yayına başlayan birçok gazete ve dergiyi kapattı. Ayrıca bazı matbaaları ele geçirerek, sinsi politikalar doğrultusunda önce bazı bildiri ve el ilanlarını daha sonra da yeni gazete ve dergileri yayınlamaya başladılar.[14]

Kraliyet Döneminde Irak’ta Basın

Ağustos 1921 yılında Birinci Faysal’ın tahta oturmasıyla Irak’ta Kraliyet dönemi başlamıştır. Bu süreçte Irak basını farklı bir döneme başladı. Birçok gazete işgalci İngilizler tarafından kapatıldı. Bazı özel matbaalar İngilizlere satıldı. O dönemdeki Kitle İletişim(medya) araçlarından olan gazete ve dergiler Arapça ve Türkçe’nin yanında İngilizce ve Fransızca olarak da yayınlandı.

Kraliyet Döneminde Basın Özgürlüğü

Kraliyet döneminin başlangıcında Irak’ta yalnız yazılı basın baş göstermiştir. 1925 Irak Anayasası (Irak Temel Kanunu) adı altında oluşmuş, içerdiği maddelerde hak ve hürriyetlere yer verilmiş, ancak bu dönemde basın özgürlüğü konusunda bazı Iraklı gazeteciler tarafından verilen mücadele gerçekten de takdire şayandır. Özellikle de çok değerli idealist gazetecilerin faaliyet göstermesi ve iktidara karşı eleştiri ve tenkitleriyle tanınan usta kalemlerin dönemi Irak gazetecilik tarihinin altın çağı olarak nitelendirilebilir. Bu dönemde Irak’ta yıldızları parlayan Arap, Kürt, Türkmen ve Süryani gazetecilerden Muhammet Mehdi el-Cevahiri, Ahmet Medeni Küdsizâde, Şakır Sabır Zabit, Sami Honde, Cafer Eset el-Halili, Ata Terzibaşı, Sadık Muhammed El-Ezdi, Selim Hassün, Rofail Batti, Avukat Cevat Hibettin el-Şehristani, Baba Enstas Mari Kırımlı, Tevfik Bin Mahmut Ağa Hamza (Piremird), Hicri Dede ve diğerleri gibi birçok gazeteci kendi imkânlarıyla onlarca yayına imza atmışlardır.

Kral ve yandaşları tarafından çok kez yayınlar kapatılmıştır. Kimisi sürgün edilmiş, kimisi tutuklanmış, öldürülmüş, intihar etmiş ve bazıları da mücadelesini var gücüyle sonuna kadar sürdürmüş, halkın aydınlatılması ve refahı için yazıp çıkarttığı gazetelerinden dolayı halk onu aynı anda iki bölgede milletvekili seçmiş, daha sonra “Dışişleri Bakanı” olarak Irak kabinesinde yer alanlar da olmuştur. Örneği Musul doğumlu gazeteci Refail Batti gibi öncü bir isim bunlardan birisidir.[15]

 Kadınlara Yönelik Yayınlar

Irak’ta kraliyet döneminde basın kadınlara yönelik ciddi anlamda yayınlar yaptı.  Kadınlar ile ilgili bazı yayın organları 1940’lardan sonra dergiler halinde görüldü. Leyle, Fetatul Irak ve Rihap adındaki dergiler bu dönemde yayınlandı.[16] Kraliyet dönemde Bağdat’ta yayınlanan gazete ve dergilerin sayısında bir patlama oldu. Son 10 yılda yani 1949–1958 yılları arasında Bağdat’ta 105 gazete, 58 dergi yayınlandı.

Irak’ta İlk İşitsel Yayın (Radyo Yayını)

Irak’ta ilk radyo yayını 22 Mart 1932 tarihinde saat: 8,30 ile 10,30 arasında “Irak Radyosu” adı altında deneme yayınına başlandı. 1 Nisan 1932 Irak’ta Sanayi-Ziraat Fuarı’nın açılışı dolayısıyla Irak Kralı Faysal Irak Radyosu’nda bir ulusa sesleniş yaparak radyonun açılışını yapmıştır. 1936 yılında Irak Radyosu düzenli olarak yayına başladı. Önce Arapça daha sonra Kürtçe, Türkmence, Süryanice ve ingilizce dillerinde yayını devam etti. Türkmence bölümü ise 1 Şubat 1959 Pazar günü kısa dalgadan 30 dakika süreyle (15.25–15.44) saatleri arası ilk yayınına başladı.[17]

 Irak’ta İlk TV Yayını

Irak’ta görsel basın 1952 yıllarına dayanır, O tarihlerde İngilizler tarafından Kerkük’te düzenlenen İlk Sanayi Fuarında bir televizyon istasyonu olduğu gibi Irak Kralı satın almıştır. 1953–1956 yıllarına Irak TV parasını ödemeyince İngiliz devleti TV istasyonu parasından Irak muaf tutmuştur. Televizyonu Irak’a hibe edilmiş, siyah beyaz olarak 1956 yılında ilk yayına başlamıştır.[18] İktidarın kontrolünde yayın yapan Irak TV Kerkük-Musul ve Basra’da irtibat büroları açtı. Oralardan da bazı programlar ve belli zamanlarda yayın yapılmaya başladı. Irak televizyonu Kerkük bürosu günde 8 saat bölgesel yayın yaptı. Bu yayınlar Kerkük ili sınırları dışında Irak’ın Kuzeyi Erbil, Süleymaniye ve Dohok illerinde de izleniyordu. Kerkük TV 6 Saat Kürtçe, 75 dakika Arapça, 15 dakika Süryanice ve 30 dakika Türkmence yayın yapan Kerkük TV Irak’ın Kuzey bölgesini kapsamaktaydı.

Cumhuriyet Döneminde Irak’ta Basın

14 Temmuz 1958’de Cumhuriyetin ilanı ile Irak’ta kitle iletişimi farklı boyutlara uzandı. Birçok Irak yöneticisi tarafından basın özgürlüğü yok sayıldı. Başından beri iktidarın güdümüne sokulmakla da bitmedi, tam iktidarlara gebe bırakıldı. Irak’taki iktidar (Arap Baas Partisi) ülkede varlık gösteren görsel ve yazılı basının yönünü iktidarın politikası doğrultusunda çizmiştir.  Cumhuriyet döneminde etkin olan Baas rejimi basın yayın organlarını devletin tekelinde idare etti. Irak rejimi fikir ve ideallerini halka zorla dayattı. Bu dönemde özgür bir gazetenin yayınlanması hemen hemen imkânsız hale gelmiş, özel sektör diye bir yayıncılık mesleği tamamen devletin elinde tutulmuştur. Bu dönemde Irak’ta yayınlanan gazete, dergi ve diğer yayınlar özellikle de yazılı basın devlet tarafından denetim altına alınmıştır. Devletin atadığı Baasçı deneticileri uzman (Bilirkişi) adı altında Kültür ve Tanıtma Bakanlığına bağlı “Rekabet el-Matbuat” dairesinde görevlendirilmişlerdir.

Irak’ta tüm yayınların denetimine al koyan rejim yazılı basın özellikle de Türkmence ve Kütçe kitapların basılmadan önce iki nüsha kitap el yazısı ile adı geçen daireye bir üst form ile teslim edilirdi. Birkaç ay sonra onay verildiği takdirde o kitap basılacağı matbaaya taahhütlü bir biçimde ilave veya altı-üstü çizilen bölümlerin basılmama kaydıyla çok titizlikle incelenir daha sonra basımına onay verilirdi. Basılan kitaptan beş nüshası kütüphaneye verilmek üzere aynı daireye teslim edilirdi. Ancak asıl hedef basılan kitabın taslağı ile karşılaştırması söz konusu idi. Devlet kütüphanelerinde az sayıda Türkçe ve Kürtçe kitapların bulunduğu bir gerçektir.[19]

1968 yılında iktidara gelen Baas Partisi Cumhuriyete sahip çıktı. Irak basın gününün 100. yıldönümünde Cumhuriyet adında yeni bir gazete çıkardı. İlk sayısı 15 Haziran 1969 tarihinde basılan Zevra gazetesi ilk defa olarak ofset olarak Irak’ta yayınlanan ilk sayısının aynısı (orijinal gibi) basıldı. Cumhuriyet dönemde bazı gazete ve dergiler de yayınlanıyordu. Onlardan Muarif, Misbah, Teceddüd, Necmet Kerkük, Şaip, Huriyye, Irak, İstiklal, Yakza, Rafideyin, İnkaz, Irakilyevm, Takaddüm, Sada El-Ahid, Afak, Aıyan, Menar, Savutulvahde, Muhatar, Şuula, Hayat, Savutulahali, Misak, Nida, Savutulislam, Kaza, Adap, Fikir vs. Baas Partisi’nin 35 yıllık iktidarı süresince bağımsız ve özgür bir gazetenin yayınlandığını söylemek zordur.[20]

Irak devletine bağlı üniversiteler, cemiyetler ve devlet dairelerinin yayınlayacakları yayının Irak Gazeteciler Cemiyetince kayıt altına alınması zorunlu kılınırdı. Cumhuriyet ve Baas Partisi döneminde Irak’ta 1990’da 219 gazete ve dergi yayınlanıyordu.[21] Bu rakam aynı zamanda Saddam rejimi düştüğünde de kabul edilir bir rakamdır.

Halkın, dikta rejim korkusuyla yaşadığının farkına varan Irak rejimi ve Saddam’ın oğlu Uday, kendisine özel olarak Şebab adında bir TV kanalı kurdu. Baas Partisi muhaliflerini özellikle de Irak’ın aydın kesimini kontrol altına almak istedi. Ancak bunu başaramadı. Şebab TV çok kez Saddam rejiminin bakanlarına karşı yayınlarından dolayı, baba ile oğul arasında ciddi çekişmeler yaşandı. Dolaysıyla da Uday güpegündüz Bağdat’ın ortasında kurşungeçirmez arabasında çapraz ateşe tutuldu. Yaklaşık iki yıl yatakta kaldı. ABD’nin Irak’ı işgal etikten sonra 10 Nisan 2003 tarihine kadar Irak’ta bazı önemli gazeteler yayınlanmıştır. Arapça; Cumhuriyet, Sawra, Irak, Kadisiyye, Elifba, Turasulşabi dergileri, Türkmence; Yurt gazetesi, Birlik Sesi ve Kardaşlık dergisi, Kürtçe Hawkari, Süryanice Beytulnahrain gazetesidir. Ayrıca İngilizce olarak; 15 günde bir; Baghdat adında Fransızca dergi, İngilizce günlük Baghdat Observer adında bir gazete ve İngilizce iki ayda bir Gilgamesh dergisi yayınlanıyordu.

Birinci Körfez Savası Sonrası K. Irak “Güvenlik Bölgesi” inde Basın

Birinci Körfez Savaşı sonrası, 1991 yılında ABD, İngiltere, BM ve Türkiye’nin taraf olduğu Irak’ın Kuzeyinde oluşan “Güvenlik Bölgesi” adıyla adlandırılan bölgede, Saddam güçlerinin yokluğu, orada varlık gösteren Türkmen, Kürt, Süryani ve muhalif Arapların Baas iktidarına karşı verdikleri milli mücadele çerçevesinde 50 civarında gazete, dergi ve bülten yayına başlamıştır. BM kararıyla Erbil, Süleymaniye ve Dohok illerinden Kerkük ve Musul’a çekilen Irak ordusu, bölgeyi Talabani ve Barzani güçlerine terk etti. Orda muhalifler önce kendi dillerinde yazılı basınlarını oluşturdular. Daha sonra işitsel, görsel ve elektronik basın da devreye girince tam donanımlı bir iletişim sistemi meydana çıktı.

Dünyaya açılan Kürdistan TV Hotbird üzerinden yayına başladı. Yazılı basın konusunda Türkmenlerden çok geride kaldılar; beş gazete ile birkaç dergi çıkarabildiler. Türkmenlere ise; Türkiye’nin desteğiyle eğitim konusuna ve iletişim konusuna ciddi bir şekilde önem verdiler. Yazılı basını daha da benimsediler ve geliştirdiler. Ancak Kürt Basın kurumlarının maddi imkânlara Türkmenler’den fazla sahip oldukları için İletişimin tün dallarında Türkmen, Arap ve Süryani muhaliflerinin 10 kat geride bıraktı.

Türkmenler; başlangıçta Doğuş daha sonra Türkmeneli adındaki gazetesi ile 20 civarında gazete ve dergi yayınladılar. TERT adında yerel bir TV kanalı kurdular. Erbil’de ve Süleymaniye’de FM olarak birer radyo istasyonu yoluyla da seslerini ve davalarını Irak’taki kamuoyuna yetiştirdiler. Dünya’da gelişen İletişim gelişmeleri Irak’ın Kuzeyinde de farklı bir yol aldı. Bölgedeki muhalif guruplar profesyonelce ilerleyen teknoloji nimetinden yararlanmaya başladılar. Yazılı ve görsel basının yanında elektronik yayıncılıktan da yararlanmaya gayret gösterdiler.[22]

 Irak’ta Elektronik Basın

Irak’ta elektronik basını önce yurtdışındaki muhalefet guruplarının temsilcileri lobi çalışmaları sonucu başlamıştır. Irak devleti ise, sadece devlet kurumlarında İnterneti kullanmaya başladı. Yurtdışında verimli işler elde eden muhalif gruplar; Kürtler ve Türkmenler kendi web sitelerini açarak, davalarını bütün dünyaya tanıtmaya çalıştılar. www.kdp.org  ve www.puk.org web siteleri KDP ve KYB denetiminde Kürtler için, www.turkmencephesi.org ve www.kerkuk.net adında web siteleri Irak Türkmen Cephesi’nin (ITC) denetiminde önemli bir iletişim aracı oldu. Bu çalışmalar sonucu, Irak muhaliflerinin sesi, dünyaya hitap eden birer süreli yayın organı haline geldi. Ayrıca basın konusunda büyük mesafeler kat edildi. Sansürün olmadığı bir bölgede basın özgürlüğünün de ardına kadar açıldığını hisseden “Güvenlik Bölgesi”’nde yaşayan muhalifler çok sayıda önemli yayın ve kitaplar bastılar. Türkmenler, Kürtlerin baskıcı tavırlarına rağmen bu imkândan en iyi şekilde yararlandılar.

Bu dönemi 1991–2003 yılları arsında sözünü ettiğimiz “Güvenlik Bölgesi” nde Irak muhaliflerin dönüm noktası olarak adlandırabiliriz.

Dünya’da iletişim teknolojisi ilerlerken Irak halkı bu teknolojiden uzak kaldı. Saddam ve Baas Partisi halkı, kapalı bir devre içerisinde tutarak hem dünya gelişmelerinden hem de ülke ile ilgili olup bitenden habersiz kalmalarında başarılı olmuştur. Demokrasiyi benimseyen ülke halkları, uydu ve İnternet üzerinden dünya ile iletişim kurarken Irak halkı uydu sitemini kullandıkları zaman hapis ve para cezasına maruz kalma tehlikesiyle karşı karşıya kaldılar. Saddam’ın talimatıyla yayınlanan genelge gereğince her kim uydu üzerinde yabancı bir kanal veya bir İletişim aracı kullanıldıysa, vatana hıyanet ve ihanet suçu ile yargılanıyordu. Bu karar gerçekten de Irak halkını korkutmuştur. Saddam sonrası Iraklıların yaptıkları ilk işleri evlerine bir çanak alarak bu sistemi doyasıya kullanmak oldu. Dünya teknolojisi ve gelişmeleri ile bağlantı kurmayı başardılar.

Kitle iletişim teknolojisiyle birlikte gelişen Internet yayıncılığı, Saddam döneminde 1990 yılından sonra Irak’a giren bilgisayar teknolojisi (computer) yalnız devlet dairelerine ve eğitim kurumlarında kullanılmaya başlandı. Internet hizmeti ise sınırlı saatlerde ve devletin gözetiminde, aylık 100 dolar karşılığı ev ve iş yerlerinde 2000 yılından sonra halkın hizmetine sunuldu. 2003 öncesi Irak Devletinin tek web sitesi www.uruklink.net idi. Şimdi bu web sitesi Irak Devletinin resmî gazetesinin adresi olmuştur. Ama aktif değildir.  Bu web sitesinde Irak’la ilgili bazı bilgilere erişiliyordu. Özellikle de devletin yayın organları olan Cumhuriyet, Sawra, Kadisiye ve Irak gazeteleri izlenebilirdi. Saddam sonrası ülkenin dört bir yanına hızla yayılan Internet teknolojisi bireysel hizmete sunulmakta büyük ilgi gördü. Irak sınırları içerisinde ve yurtdışında Irak ile ilgili yüzlerce web sitesi yayına başladı.

Saddam Sonrası Irak’ta Medya ve Basın

ABD ve müttefikleri, 9 Nisan 2003’te demokrasi ve özgürlük adına Irak’ı işgal ederken öncelikle Enformasyon Bakanlığı’nı feshederek yerine “Irak İletişim Ağı’” nı kurdu. Sansürü ortadan tamamen kaldırdı. Basın Kanunu’nu yok sayarak Irak’ta yazılı ve görsel basını sonuna kadar özgür bıraktı. Irak’ta özgür ve bağımsız medya ve basın dönemi resmen başladı. Herkes izinsiz ve sansürsüz kendi kitle iletişim aracını çıkarabilir, satabilir. Düşünce ve ifade özgürlüğü kullanarak görüşlerini bildirmeye sahip oldu. 2003 sonrası bazı gazete, dergi, TV kanalları, radyo ve iletişim organları devletten izin almadan, serbestçe yayın yapmaya başladı. Bunların yanında devlete ait TV kanalları, radyo istasyonları Irak İletişim Ağı’ na bağlı olarak faaliyet göstermektedir. Ancak, Irak’ta yayın organları Planlama Bakanlığı’na bağlı Sivil Toplum Dairesi’nden ticari iş yaptıkları için çalışma müsaadesi ve izin belgesi almak zorunluluğu getirilince birçok yayın organı yayınına son verdi. Devletin dışında yayınlanan gazetelerin tek sıkıntıları güvenlik ve ekonomidir. Güvenlik ve basım giderleri temin edilirse yayınlar sürekli olarak devam ederdi. Ancak birçok gazete ve yayın organı iflas etti. Birçok yayın organı da çalışanlarının can güvenlikleri tehlikede olduğu için yayınlarına son verdi. Irak Gazeteciler Cemiyeti devreye girince Irak’ta tüm özel yayın organları kayıt altına aldı. Yıllık olarak aidat ödemeye tabi tutuldu. Ardından da basın kartları kriterleri zorlaştırıldı. Dolayısıyla basın ve yayın organları gitgide azalmaya başladı. ABD’nin dışındaki diğer batılı güçler, Irak’ta istihbarat faktörünü ele almak amacıyla Irak’ın kitle iletişim dalında yayın yapan bazı TV, radyo, gazete, dergi ve web sitelerine sponsorluk yaptılar ve hala da yapmaktadırlar. Örneğin Radyo Sewa ve Hurra TV.

2003-2019 Yılları Arasında Irak’ta Medya Gelişmeleri

Irak’ta 2003–2019 tarihleri arasında yaklaşık 2500 gazete, dergi, bülten vs. yayınlar günlük, haftalık, 15 günde bir ve aylık olarak, siyasi parti, hareket ve sivil toplum kuruluşları tarafından ülkenin etnik guruplarının konuştukları muhtelif dillerde çıkarılmaktadır. Bu gazetelerin sayısı kadar gazete ve dergi de çeşitli nedenlerden dolayı birkaç ay yayınlanarak kapanmak zorunda kalmıştır. Ancak 2003–2007 tarihleri arasında Irak Gazeteciler Cemiyeti’ne yayın yapmak için resmi izin başvurusunda bulunan gazete, dergi, haber ajansı, TV, radyo ve İletişim şirketlerinin sayısı 367 olarak tespit edilmiştir.[23] Bu sayı 2019 yılına kadar yaklaşık 500’e ulaşmıştır. Saddam sonrası dönemde yani, ABD’nin işgali döneminde ulusal ve yerel TV ve radyo istasyonlarının hızla artığı gözlendi. ABD güçleri başta her siyasi parti ve guruplara Kitle İletişimine önem vermeleri açısından mali destek vermeye başladı. Ancak, bu destek daha sonra kısıtlandı. Çünkü birçoğu, yayın organlarında ABD’nin işgalci güç olduğunu haber ve yayınlarında vurguladılar. Daha sonra bazı kesimlere destek vermeye başlayan ABD, birçok Kitle İletişim aracının faaliyetini durdurdu ya da dolaylı yollarla engelledi. [24]

Saddam Sonrası Irak’ta Elektronik Basın

Saddam sonrası Irak’ta elektronik basın devreye girdi. İnternet siteleri ve haber portalları 2003’ten sonra Irak ile ilgili yayın yapan web siteleri sırasıyla bakanlıklar, haber siteleri, yazılı basın (gazete ve dergiler), görsel basın (tv ve radyolar), siyasi partiler, sivil toplum kuruluşlarına ait tanıtıcı web sitelerdir. Ayrıca, Irak’ta ve yurtdışında onlarca bireysel, kurumsal ve ticari web siteleri bulunmaktadır.  Bu siteler o kuruluşların kurum şemasını, faaliyetlerini ve bazı gizli bilgileri yayınlamakla dikkat çekiyor. Örneğin “Irak’ın Milli Güvenlik Stratejisi Planı 2007–2010” ve “Kerkük Petrol Şirketi” nin gizli kalması gereken önemli bilgileri sitelerde yer alması ilgililerce çekmiştir. Bugün Irak’ı anlamak ve izlemek için, takip edilecek yüzlerce web sitesi vardır. Ancak, bunların yanında parmak sayısı kadarı bağımsız web sitesi Irak’ı gerçek anlamda yansıtmaktadır. Onlardan ikisi: www.nahrain.com ve www.kitabat.com.

Irak’ta Televizyon ve Radyo Yayınları

ABD işgali sonrasında Irak’ta görsel basın, bir hayli ilerledi. Irak halkı tarih boyunca yalnız bir TV kanalını zorunlu seyrederken, şimdi devletin 10 TV kanalı dışında 100 civarında özel, yerel ve ulusal TV kanalı bulunmaktadır. Irak’ın resmi devlet kanalı olan Iraqiyye TV merkezi Bağdat’ta olmak üzere 10 ilde TV vericileri vardır. Bu kanalların başında Kerkük TV gelmektedir. Dört dilde yayın yapan Kerkük TV, Irak iletişim tarihinde ilk yerel bağımsız TV olarak 1967 yılında Kerkük’te kurulmuştur.

Yayını Irak’ın Kuzeyindeki bölgeleri kapsayan Kerkük TV bugün aynı heyecanla yayın yapmaktadır. İşgal sonrası Irak’ta yayın yapan özel kanallar çok önemli gelişme gösterdiler ve özellikle de habercilik konusunda büyük başarılar kaydettiler. Bu kanallardan Arapların; El-Diyar, Sharqiye, Feyha, Bağdadiye, Sümeriye, El-Hurre, Kütlerin; Kürdistan, KürtSat, Zagros, Rudaw, K24, Süryanilerin; Ashur, Türkmenlerin ise, Türkmaniye ve Türkmeneli TV her ne kadar olumlu ve olumsuz eleştirilere maruz kaldıysa da “Irak’ın Aydınlık Yüzü” sloganını kendine hedef koyarak cesur yayıncılık anlayışıyla Irak Türkmenlerinin sesi olmuştur.

Öte yandan Irak’ta radyo yayınları büyük gelişme gösterdi. 1932’den beri yayın yapan Irak radyosu 60 yıl boyunca Irak’ta iktidarların sözcüsü olmuştu. İşgal sonrası televizyon kanallarının sayısını dört katına yükselten radyo vericileri bulunmaktadır. Kimi parti binasının çatısı katında bir verici ile basit bir mikser ve birkaç cihaz, bir spiker ile partisinin propagandasını yapmaktadır. Kimi de farklı amaçlar için yayın yapıp, Irak’ta denetim, yayın kanunu ve yayın yasağının bulunmayışından yararlanmaktadırlar. Bugün Irak’ta 200’den fazla radyo istasyonu ve vericiler bulunmaktadır. Bu radyolar; siyasi partiler, üniversiteler, sivil toplum örgütleri, dini akımlar ve ticari amaçla, siyasi, sosyal, ekonomi, kadın, gençlik- spor, öğrenci, kültür -sanat, gaziler ve çocuklara yönelik çeşitli programlar üretmektedirler.[25]

Televizyon kanallarının hemen tamamının bir FM radyosu bulunmakta ayrıca yerel ve ulusal yayın yapan birçok radyo istasyonu da yayın yapmaktadır. Bu radyoların yayın politikaları ise siyasi partiler tarafından bazen engelleniyor, özellikle de yayın sonrası denetim mekanizması devreye giriyor. Bu mekanizma yasal olmayan yollarla Irak’ın bütün iletişim alanlarında hâkim bir durumdadır. Bazı radyolar ekonomi ve siyasi destek bulmadıkları için yayın hayatına son vermişti.

Irak’ta Basın Özgürlüğü

Irak’ta Basın Kanunu 1908 yılında Osmanlı’nın Meşrutiyet Kanunu’ndan sonra, 16 Temmuz 1909‘da oluşmuştur. 1931’de 82 sayılı ilk basın kanunu ve 1954 ile 1963 yıllarındaki değişikler, 1964 tarih ve 206 sayılı kanun basın özgürlüğüne önemli bir engeldi. Buna rağmen Irak’ın geçirdiği devrimlerde basın önemli bir rol oynamıştır.[26] Mart 1954 tarihinde çıkan 24 nolu kararla 163 gazete ve derginin imtiyaz hakkı iptal edilmiştir. Dönemin Başbakanı Nuri Sait hükümetinde Irak İçişleri Bakanı olan Saat El-Kazzaz, Tanıtma Genel Müdürü ve bazı gazetecileri Bağdat’a çağırdı. Kendileri ile bir toplantı yaparak, ertesi gün 163 gazetenin imtiyaz hakkı iptal edildi. Yalnız yedi gazete ve haftalık bir dergiye yayın hakkı verildi. İptal edilen gazetelerin sahipleri kanunu protesto etti. Yeni çıkan basın kanunun asıl amacı, Irak’ı emperyalist güçlerinin vagonuna bindirmek idi. Dolayısıyla da Bağdat Antlaşması yapıldı. Ancak bu antlaşma çok uzun sürmedi. 14 Temmuz 1958 devrimi yapılarak Kraliyete son verildi ve Irak Cumhuriyeti ilan edildi. Gericilerin ve emperyalist güçlerin sesleri sustu ve Irak basını yeni bir sayfa açarak yoluna devam etti.[27]

ABD İşgali Sonrası Basın Özgürlüğü

ABD işgali sonrası Irak’ta kitle iletişimi bir bütün olarak ele aldığımızda, devletin iletişim organları hariç, iletişim konusu etnik ve mezhebi faktörlere ayrılmıştır. Yazılı ve görsel basını Arap Şii, Sünni, Kürt, Türkmen, Süryani, Kildani, Yezidi ve diğer yabancı gurupların dil, din, kültür, inanç, sosyal, kültür ve siyasi rantlarını gerçekleştirmek için iletişim araçlarını kullanmaktadırlar. Irak’ta hak ve hürriyetlerinin yanında basın sistemini çalıştıran bir basın kanunu hiçbir zaman uygulanamadı. Malum siyasi nedenler ve dikta iktidarın hâkim olduğu bir gerçektir. Ancak Irak’ta bazı dönemlerde basın özgürlüğü ara sıra yaşanır olmuştur. Irak Basın Kanunu,Görüş Basını” olarak Arap dünyasında en zengin ve önemli basın rejimlerinden biridir.[28] Irak basın tarihinde bugüne kadar çeşitli nedenlerle durdurulan ve imtiyazı hakları iptal edilen yayınların sayısı yaklaşık 500’e ulaşır. Irak’ın dikta rejimi devredildikten sonra, yani 10 Nisan 2003’ten sonra basın özgürlüğünün gelişimi mümkün hale geldi. Bugün Irak’ta yayınlanan yazılı basın sayısı yaklaşık 2500’ün üzerine çıkmış durumdadır. 2003–2007 tarihleri arasında Irak’ta işgal güçleri veya terör örgütlerince öldürülen Iraklı gazetecilerin sayısı 250’ye ulaşırken 30 civarında da yabancı basın mensubunun öldürüldüğü tespit edilmiştir.  2019’a kadar bu rakam 350’ye yükselmiştir. İşgalci ABD rejimi, burada bir medya terörü planı uygulamaya koymuştur. Dolayısıyla da 3 Mayıs 2007’de basın günü bayramı münasebetiyle Fransa’da yapılan protestolarda Irak’ta öldürülen Iraklı ve yabancı gazeteciler anıldı.[29]

Sonuç

Irak’ta medya ve basın organlarının bir kısmı devletin tekelinde ise de kamu sektörü yararına ayrılan araçlar yanında özel sektörün de araçları vardır. Ancak, kitle iletişimi ve basın özgürlüğü genel anlamıyla fikir ve vicdan hürriyetleri çerçevesinde mutlaka yeniden gözden geçirilmelidir.[30]

Bugüne kadar Irak’ta iletişim sistemi birçok çalkantılı dönemden geçti: 23 Temmuz 1908 tarihinde 2. Sultan Abdülhamit dönemi, 1908’de Irak’ta Anayasa ilanı ile Osmanlı’nın son dönemi. 22 Kasım 1914 yılına kadar Basra’nın İngilizlerce işgali ve 23 Ağustos 1921 yılında İngilizlerin Irak işgalinin sona erdirilmesi.  Milli Hükümetin başlangıcı ve Kraliyet rejiminin kurulması ile Birinci Faysal’ın Irak’a Kral tayin edilmesi. 1968’de Baas Partisinin iktidara gelmesi, [31] 1991–2003 Irak’ın Kuzeyinde oluşan güvenlik bölgesi dönemi, 2003’te ABD’nin Irak’ı işgali dönemi ve son olarak IŞİD terör örgütünü Musul ve Anbar(Rumadi) illerinin işgali sonrası patlak veren sosyal medya tüm dönemleri geride bırakarak Irak İletişim tarihinin en önemli dönemleri sayılmaktadır.

Bu çalışma Irak’taki gelişmelerin genel bir değerlendirmesini yapmaktadır. Bu önemli bir noktadır. Siyasal gelişmelerin son derece karmaşık hale getirdiği yapıda, Irak’ta medya ve basın-yayın genel durumunun bilinmesi önemlidir. Ayrıca Türkmen varlığının sorgulanmaya, yok edilmeye çalışıldığı bir ortamda Türkçe gazete ve radyo televizyonların varlığının bilinmesi son derece önemlidir.

Bugünkü Irak bilimsel bir çalışmaya olanak verecek bir ortamı sağlamaktan uzaktır. Kütüphane hizmetleri büyük zorluklarla karşı karşıyadır. Bilgi alınabilecek insanlar ya ölmüş ya da öldürülmektedir.[32]

Irak’ta ve Ortadoğu’da gazetecilik veya medya mensubu olmak “ateşten gömlek giymek” misali çok zor bir meslek haline getirilmiştir. Irak Gazeteciler Cemiyetinin girişmeleri sonucu Irak’ta basın mensuplarını koruma yasasını parlamentodan çıkarsa da bu mesleği icara edenlerin hayatları avuçlarında olduğu şüphesizdir. Allah yar ve yardımcımız olsun…

Kaynakça

Ata Terzibaşı, Kerkük’te Matbuat Tarihi, Kerkük 2001

Basın Günü, Haber, www.aktueldergi.org 3 Mayıs 2007

Beşir Gazetesi, Türkmen Radyosu’nun Açılışı, S. 20, Kerkük, 03 Şubat 1959

Delil El-Devriyat El-Haliciyye- (Arap Süreli Yayınlar Rehberi), Körfez Ülkeleri İletişim Merkezi Yayınları, Birinci Baskı, Kuveyt 1988Devrimci Irak, Irak Büyükelçiliği Yayınları, Bağdat Ocak 1974

Felah Yazaroğlu, “Beşir Gazetesi”, www.alturkmani.com 2007

Habib Hürmüzlü, “Tarih El-Sahafa Fil Irak- (Irak’ta Basın Tarihi)”, Kardaşlık Dergisi, S. 11, İstanbul 2001

Irak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Şahap El-Temimi ile iletişim kurup, çalışmamıza çok önemli destek verdiğini bildirmek zorundayım El yazısıyla bize yaklaşık 32 sayfalık bilgi ve doküman yazıp gönderdi. Bu önemli bilgilerini değerlendirip G.Ü. İletişim dergisinde yayınlamamıza da müsaade etmiştir. Derginin Yaz-Güz 2007, s, 135–148, de 25. Sayısında yayınlandı. Ama ne yazık ki, 75 yaşında olan Irak gazeteciler Cemiyeti Başkanı bir suikasta kurban gitti ve yazımı okuyamadı.

İbrahim Dakuki, Irak Anayasalarında Kütle Haberleşme Özgürlüğü, Önder Matbaası, 1975 Ankara

İbrahim Dakuki, İletişim Profesörü, İletişim Araştırmaları ve Kültürler Uzantısı İlim Merkezi” Başkanı Mülakat, 17 Kasım 2007

İbrahim Hilmi, Lugat-ül Arap- Arap Dilleri, S, 7, Bağdat Ocak 1913

Misak-i Milli ve Türk Dış Politikasında Musul, Ankara 1998, Atatürk Araştırmaları Merkezi Yayını

Mustafa El-Salih, El-Sahafa fil Irak- (Irak’ta Basın tarihi), www.iraqpress.info/ 2007

Musul ve Kerkük ile Arşiv Belgeleri (1525–1919), Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Yayın nu:11, Ankara 1993

Nasır Hasan, Belgesel “Irak’ta Radyo Tarihi”, www.babagurgur.net  2007

Numan Mahir El-Kenani, Methal Fil İlam- (İletişime Giriş), Kültür ve İrşat Bakanlığı Yayını, Bağdat 1968

Sait Ketene, El-Turk Velarap-Türkler ve Araplar. Devletul Irak av Bilad El-Rafideyin- (Irak Devleti veya İki Nehir Ülkesi), Ankara 2000

Salahattin Sakı Veli, Mehmet Hurşit Dakuklu, Irak’ta Basın Tarihi, Kültür Bakanlığı Yayını, Bağdat 1981

Sina Akşin, “1864 Matbuat Nizamnamesi Basın Özgürlüğünü Kısıtladı mı, Geliştirdi mi?”, 13. Türk Tarih Kongresi, 3 Cilt, 2. Kısım, Ankara 4–8 Ekim 1999, Ankara 2002

Sinan Marufoğlu, Osmanlı Döneminde K.Irak (1831–1914) İstanbul 1998

Sinan Sait, Dirasat Filsahafa El-Iraqiyye- (Irak Basını Hakkında Araştırmalar), “1917 Yılına kadar Irak’ta Basın Özgürlüğü” Irak Kültür ve Enformasyon Bakanlığı Yayınları, No. 30, Bağdat 1972

Suphi Saatçi, Tarihi Gelişim İçinde Irak’ta Türk Varlığı, Tarihi Araştırmalar ve Dokümantasyon Merkezleri Kurma ve Geliştirme Vakfı, İstanbul 1996

Şemsettin Hıdır (Küzeci). Irak’ta Kitle İletişimi ve Basın özgürlüğü. Y. L. tezi. G.Ü. İletişim Fakül. 2008

Şemsettin Küzeci (2009). Irak Basın Tarihi, G.Ü. yayınları. Ankara

………………………… “ABD’nin Irak’ta Medya Terörü”, www.avrasyagundemi.com   21.05.2007

………………………… “Irak’ta Basın Özgürlüğü”, www.avrasyagundemi.com 30.09.2007

………………………… “Irak’ta İletişim Tarihinden Yapraklar”  www.kerkukgazetesi.com  14.10.2007

………………………… Türkmeneli Edebiyatı, DGTYB Yayınları, Ankara 2005

Mülakat:

Hafız El-Adili, Irak Radyo ve Televizyoncular Sendikası Başkanı, Mülakat, 15 Kasım 2007

Zahit Bayati, Gazeteci-Yazar, Mülakat, 22 Kasım 2007

Şahap El-Timimi, Irak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı, Mülakat, 24 Ekim 2007

[1]Irak Devleti’nin kuruluşu ve gelişimi için bkz: Sinan Marufoğlu, Osmanlı Döneminde K.Irak (1831–1914) İstanbul,1998, Eren Yayınları; Misak-i Milli ve Türk Dış Politikasında Musul, Ankara 1998, Atatürk Araştırmaları Merkezi Yayını; Suphi Saatçi, Tarihi Gelişim İçinde Irak’ta Türk Varlığı, Tarihi Araştırmalar ve Dokümantasyon Merkezleri Kurma ve Geliştirme Vakfı, İstanbul 1996; Musul ve Kerkük ile Arşiv Belgeleri(1525–1919), Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Yayın nu:11,  Ankara 1993; Devrimci Irak, Irak Büyükelçiliği Yayınları,  Ocak 1974 Bağdat.

[2] Sait Ketene, El-Turk Velarap-Türkler ve Araplar. Devletul Irak av Bilad El-Rafideyin- (Irak Devleti veya İki Nehir Ülkesi), Ankara 2000, s. 326–338

[3] Şemsettin Küzeci, “Irak’ta Basın Özgürlüğü”, www.avrasyagundemi.com 30.09.2007

[4] Numan Mahir El-Kenani, Methal Fil İlam– (İletişime Giriş), Kültür ve İrşat Bakanlığı Yayınları, Bağdat 1968 s. 20

[5] Musul’da yayınlanan Nemce gazetesinin sahibi Rezzuki İsa, (1934 yılındaki makalesinde) yabancı Seyyahlara dayanarak (Grofis, Frizer ve Pitler) Irak’ta ilk yayınlanan gazetenin Jurnal Irak olduğunu belirtir. Bu gazetenin taş matbaada basıldıktan sonra bazı nüshalarının Darulimare duvarlarında asıldığını, bu gazeteyi Vali Davut Paşa El-Kerhi 1816 yılında Irak’a Vali atanmasından sonra çıkarttığını ileri sürdü. Ancak Jurnal Irak gazetesinin herhangi bir sayısı ne Britanya (İngiltere) müzesinde ne de Osmanlı Arşivlerinde bulunabildi. Böylece Zevra Irak’ta yayınlanan ilk gazete olarak tarihe geçti.

[6] İbrahim Dakuki, İletişim Profesörü, İletişim Araştırmaları ve Kültürler Uzantısı İlim Merkezi” Başkanı Mülakat, 17 Kasım 2007

[7] Sina Akşin, “1864 Matbuat Nizamnamesi Basın Özgürlüğünü Kısıtladı mı, Geliştirdi mi?”, 13. Türk Tarih Kongresi, 3. Cilt, 2. Kısım, Ankara, 4–8 Ekim 1999, Ankara 2002, s. 979

[8] Şemsettin Küzeci (2009). Irak Basın tarihi, G.Ü. yayınları. Ankara

[9] İbrahim Hilmi, Lugat-ül Arap- Arap Dilleri, S, 7, Ocak 1913 Bağdat, s. 304,

[10] Ata Terzibaşı, Kerkük’te Matbuat Tarihi, Kerkük 2001, C.1, s. 25

[11] Şemsettin Hıdır (Küzeci). Irak’ta Kitle İletişimi ve Basın özgürlüğü. Y. L. tezi. G.Ü. İletişim Fakültesi. 2008

[12] Sinan Sait, Dirasat Filsahafa El-Iraqiyye- (Irak Basını Hakkında Araştırmalar), “1917 Yılına kadar Irak’ta Basın Özgürlüğü” Irak Kültür ve Enformasyon Bakanlığı Yayınları, No. 30, Bağdat 1972, s. 23

[13] Delil El-Devriyat El-Haliciyye– (Arap Süreli Yayınlar Rehberi), Körfez Ülkeleri İletişim Merkezi Yayınları, Birinci Baskı, Kuveyt 1988, s. 93

[14]  Habib Hürmüzlü, “Tarih El-Sahafa Fil Irak– (Irak’ta Basın Tarihi)”, Kardaşlık Dergisi, S. 11 Temmuz-Eylül 2001, İstanbul s. 56

[15] Mustafa El-Salih, El-Sahafa fil Irak– (Irak’ta Basın tarihi), www.iraqpress.info/ 2007

[16] Salahattin Sakı Veli, Mehmet Hurşit Dakuklu, Irak’ta Basın Tarihi, Kültür Bakanlığı Yayınları, Bağdat 1981

[17] Beşir Gazetesi, Türkmen Radyosu’nun Açılışı, S. 20, 03 Şubat 1959 Kerkük, s. 10

[18] Hafız El-Adili, Irak Radyo ve Televizyoncular Sendikası Başkanı, Mülakat, 15 Kasım 2007

[19] Şemsettin Küzeci, “Irak’ta İletişim Tarihinden Yapraklar”  www.kerkukgazetesi.com  14.10.2007

[20] Felah Yazaroğlu, “Beşir Gazetesi”, www.alturkmani.com 2007

[21] Delil El-Devriyat El-Haliciyye– (Arap Süreli Yayınlar Rehberi). a.g.e., 12

[22] Şemsettin Küzeci, Türkmeneli Edebiyatı, DGTYB Yayınları, Ankara 2005, s. 25–32

[23] Şahap El-Timimi, Irak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı, Mülakat, 24 Ekim 2007

[24] Şemsettin Küzeci, ABD’nin Irak’ta Medya Terörü”, www.avrasyagundemi.com   21.05.2007

[25] Nasır Hasan, Belgesel “Irak’ta Radyo Tarihi”, www.babagurgur.net  2007

[26] Cahit Bayati, Gazeteci-Yazar, Mülakat, 22 Kasım 2007

[27] Felah Yazaroğlu, a.g.m. 18

[28] Şemsettin Küzeci, Irak Basın tarihi, G.Ü. Ankara 2009

[29] Basın Günü, Haber, www.aktueldergi.org 3 Mayıs 2007

[30] İbrahim Dakuki, Irak Anayasalarında Kütle Haberleşme Özgürlüğü, Önder Matbaası, 1975 Ankara, s. 162

[31] Mustafa El-Salih, a.g.m. s. 13

[32]Irak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Şahap El-Temimi ile iletişim kurup, çalışmamıza çok önemli destek verdiğini bildirmek zorundayım El yazısıyla bize yaklaşık 32 sayfalık bilgi ve doküman yazıp gönderdi. Bu önemli bilgilerini değerlendirip G.Ü. İletişim dergisinde yayınlamamıza da müsaade etmiştir. Derginin Yaz-Güz 2007, s, 135–148, de 25. Sayısında yayınlandı. Ama ne yazık ki, 75 yaşında olan Irak gazeteciler Cemiyeti Başkanı bir suikasta kurban gitti ve yazımı okuyamadı.